Huzursuzluk mu yaşıyorsunuz? Bunu ortadan kaldırmanın yolları var

Zaman zaman içimizde bir huzursuzluk olur,nedeni bellidir aslında ama bildiğimiz halde yapamayız ve yaşantımızı etkilemesine izin veririz.Her şey üstümüze gelir,tıkanırız adeta değilmi?Ertelediğimiz şeyler vardır her zaman,bu bitsin öyle yaparım deriz,oysa  erteledikçe işin içinden çıkmayız..Ben iş yaşantımdan örnek vermek istiyorum..İş hayatımda sabah işe akşam eve ..eve geldiğim zaman yemek,bulaşık,çamaşır ertesi günü ayarlamaa  gereken şeyler..çocuğum vardı,oynamak isterdi ama vakit ayıramıyordum..işim bitsin sonra derdin hep..oysa iş bitmez  ki arkadaşlar..zamanla pişmanlık duydum .İşten daha önemli çocuğumdu ona  ayıracağım zaman her şeyden önce olmalıydı.Etrtesi günü işe gitiğimde vicadım rahatsız ve huzursuz oluyordum.”Neden  çocuğumla ilğilenmedim  ”  diye..işte bunun gibi örnekler çoktur hayatımızda.Huzursuz  bir yaşam aile hayatımızı,işimizi her  şeyimizi etkiler.Fakat en önemlisi ne olursa olsun ibadet ve dua..işte hayatımızda  eksik olan bu kardeşlerim.Huzursuz olmamızın bir çok nedeni Allah’a olan  görevlerimizi aksatmamız.Çünkü  “Duanız olmasaydı ne öneminiz vardı” buyurmuştur Yüce Allah..Öyle  değilmi?  Hangi ihtiyacımızı karşılamıyor ki Allah?..Hep ondan istemiyor muyuz her istediğimizi?..İçimizdek huzursuzluk ancak Allah sevgisi  ve  dua ile yok oluri..Tabiki ertediklerimiz de var.Mesela anne-babamızı,yakınlarımızı ihmal ederiz.Hep bir bahane buluruz aramamak için gitmemek için.Oysa bunu bir görev olarak belirleyip şu gün  yapacağım desek ve yapsak öyle huzurlu oluruz ki.Bir  gün bir arkadaşım şöyle demişti..Babası bunları küçükken terk etmiş ve annelerinden ayrılmış..hep aramak isterdi babasını ama hep ertelerdi.”.Bu bayram aramak değil gideceğim dedim ve gittim ..Allah’ım bunu senin için yapıyorum dedim.” Evet o günden sonra babama ne kadar da kızsam aradom ve gittim hatırını sordum..Babamın gözleri yaşardı her seferinde ..Ama ben çok huzurluyum artık “ demişti ..Şİmdi size değer verdiğim yazılarından mutlaka etkilendiğim ve faydalandığım yazarımız.Arzu Bıyıklıoğlu’nun  bi yazsını okumanız için aktarıyorum.Huzursuzluğumuzu nasıl giderebiliriz.“Genç kız sürekli huzursuzlanıyordu. Hem okuması hem de çalışması gerekiyordu. Kendi ayaklarının üzerinde durabilmek için adeta zamanla yarışıyordu. Genç yaşında tüm enerjisini hayatını kurmaya harcıyordu. Sosyal hayatından, arkadaşlarından hatta sevgilisinden bile vazgeçmişti. Bunların hiçbiri onu huzursuz etmiyordu. Ne de olsa okul bitip işler yoluna girdiğinde sosyalleşebilir, bir sevgili bulabilirdi. Ama vakitsizlikten ve yaşam koşullarından dolayı aksattığı, vaktinde yerine getiremediği ibadetleri onu çok huzursuz ediyordu. Kendini suçlu hissediyor, Allah ile olan bağının koptuğunu düşünüp başına kötü şeylerin gelebileceğinin endişelerini yaşıyordu. Hatta son zamanlarda kendiyle olan iç konuşmalarında “ben kötü, çirkin bir insanım” demeye başlamıştı. İçindeki huzursuzluk o kadar artmıştı ki bu düşünce ve duygular güzel yüzünde sivilceler olarak kendini göstermeye başlamıştı. Bu durum, genç kızı daha da olumsuz duygulara sokup hayatını zorlaştırıyordu…”Sizlerin de belki zaman yetersizliğinden, yaşam koşullarından dolayı ihmal ettiğiniz bir şeyler vardır. Eğer ihmal ettiğiniz şey, sizin için önemliyse zamanla iç huzursuzluklar başlar. Sizin için önemli olanı hem yapamaz, hem de acı çekersiniz. Ve zamanla kendi kendinize öfke duymaya, kızmaya başlayabilirsiniz. Bu duygu durumları hastalığa kadar gidebilir. Belki çocuğunuza yeteri kadar vakit ayıramıyorsunuz, belki kendinize. Ya da sizin için önemli olan, değerli olan bir şeyi şu anki koşullarınızdan dolayı bir türlü yapamıyorsunuz. Mazeretiniz var Eğer acı çekiyor, huzursuz oluyorsanız bir şekilde bu mazereti ortadan kaldırmalısınız. Yok kalkmıyor mu? O zaman başka bir şeçeneğe ne dersiniz?Mesela daha farklı ve yeni bir yöntem bulmak. Bu genç kızımız, en sonunda kendine daha farklı bir ibadet şekli bularak huzura kavuştu. İbadetlerini kendi istediği, uygun zaman dilimlerinde yapmaya karar verdi. Ne de olsa Allah ile olan ilişkisine kimse karışamazdı. Her gün dualarını okuyarak, gönülden bağlılıkla ve iç huzuruyla her fırsatta ibadetlerini yerine getirdi. Zamanlamayı ve yöntemi değiştirerek huzur bulmaya başladı. Hiçbir şey yapamamaktansa kendi inandığı bir şekilde sevgiyle yol almak, genç kıza huzur getirdi. Kendini tekrar sevmeye ve güvende hissetmeye başladı.Bazen tek bir yönteme, sisteme takılıp kalabiliyor insan. Sanki bildiğimiz ya da alıştığımız yöntem gibi olmazsa hiç olmazmış gibi. Bu, sınırlı düşünce şeklidir. Oysa alternatifler, olasılıklar dünyasında yaşıyoruz. Bir şeyi oldurmaya niyetimiz varsa bir şekilde oldurabiliriz. Ya da kendiliğinden olmasına izin verebiliriz…Arzu BıyıklıoğluNLP Uzmanı ve Yaşam Koçuwww.arzubiyiklioglu.comDeğerli yazarımıza  teşekkür ediyoruz..yazılarının devamını diliyoruz.Zeynep Selvi