İmam Ebu Hanife’nin Menakıb eserleri, tercüme-i hal ve tarih kitapları’nda geçen birkaç cevabını naklediyoruz.
1- Emevîler zamanında ayaklanan Hâricilerden Dahhak b. tufays Küfe mescidine baskın yaptı. Onlara göre, Hâricilerden başka Müslümanların kanı helâldi. Ebû Hanîfe’nin karşısına geçip :
— Tevbe et, dedi. O da:
— Neden tevbe edeyim? dedi.
— Neden olacak, Hz. Ali ve Muâviye ihtilâfından hakemleri caiz görmeden tevbe edeceksin!
— Beni öldürecek misin, yoksa münazara mı yapacaksın?
— Münazara yapalım.
— Münazara yaptığımızda birşey hakkında ihtilâf edersek seninle benim aramda hakem, arabulucu kim olacak?
— İstediğin birini göster.
Ebû Hanîfe Dahhâk’ın adamlarından birine:
— Şuraya otur bakalım, ihtilâf edersek ihtilâf ettiğimiz şey hakkında bizim aramızda hakemlik yapacaksın, dedi. Sonra Dah-hâk’a dönerek:
—Aramızda bunun hükmüne razı mısın? diye sordu. O da
— Evet deyince :
— işte hakemliği sen de caiz gördün, kabul ettin, dedi.
— Dahhâk buna diyecek bir şey bulamıyarak sustu.
2- Kûfe’de bir adam varmış. Osman b. Affan Yahudi idi, dermiş. Ulema onu bir türlü ikna edip bu bâtıl sözünden vaz geçi-remezmiş. Ebû Hanîfe ona gelmiş ve :
— Sana dünürlüğe geldim, kızını istiyorum, demiş.
— Kime?
— Asîl ve şerefli bir adam, gayet zengin, Kur’ân-ı Kerîm’i hafız, son derece cömert. Geceleri ibadetle geçiriyor. Allah korkusundan göz yaşı döküyor.
— Yeter, aranan meziyetler için bunların bir kısmı bile kâfi.
— Yalnız bir kusuru var.
— Neymiş o?
— Adam Yahudi!
—- Fesuphanallah, buldun buldun da benim kızımı bir Yahudiye vermemi mi istiyorsun?
— Vermez misin?
— Hayır!
—Sen bir kızını Yahudiye vermezsin de, Hz. Peygamber Efendimiz iki tane kızını Yahudiye nasıl olur da verir?