Tevbenin Hakikati
Müslüman sabah akşam tevbe etmelidir.Yani Allahü Teala’ya karşı kusurlarına kalbi pişman olup tekrar onları yapmamaya azmetmeli ve dil ile istiğfar etmelidir.”Estağfirullah el-azim ellezi la ilahe illa hüve’l-hayyül kayyum ve etubü ileyh” diyerek Allahü Teala’nın mağfiretini ümid etmelidir .İmam-ı Gazali’nin İhyaü Ulmümiddin kitabında şöyle yazar :Tevbenin hakikati üç şeyden ibarettir :Birincisi işlediği günahın zararını , dünya ve ahirette severek istediği her şeye perde olduğunu bilmek .İkincisi , işlediği günahlardan dolayı acı çekmek .Üçüncüsü , böyle günahları terk etmeye azmettikten sonra hemen o günaha mukabil olacak iyilikler yaparak günahlar sebebi ile kaçırdığı şeyleri tedarik etmeye gayret etmek . Yoksa kalbi gafil ve pişman değil iken sırf dili ile tevbe ve istiğfarın faydası olmaz . Nitekim sultana yakın olan bir kimse , sultanın emrine aykırı bir şey işlediğinde suçunun zararını ve ulaşmayı hayal ettiği emellerine bir perde olacağını bilir ve onun için de ayrıca elem çeker ve önceki mevkiime nasıl ulaşabilirim diye gece gündüz sadakatini göstermeye gayret eder .Allahın rızasının bir başkasının rızası gibi olmayıp kişiye hayatında ve ölümünde lazım olduğu aşikardır . Yani makbul tevbe , ancak ahirete ve günahların ahirette vereceği zararına kamil iman edenlerde olur .İmam-ı Azam , vasiyetnamesinde istiğfarı tavsiye etmiş ve akşam sabah seyyidü ‘ l – istiğfar okumanın cennete girmeye vesile olduğunu rivayet etmiştir .SEYYİDÜ ‘ L – İSTİĞFAR : “Allahümme ente’l-melikü’l-hayyü’l-Kayyumu’Hakku’l-mubinü’llezi la ilahe illa ente.Ente Rabbi ,halakteni ve ene abdüke ve ne ahdike ve va’dike mesteta’tü.Euzü bike min şerri ma sana’tü ebuü leke bini’metike aleyye ve ebuü bizenbi,fağfirli zunbi,feinnehu la yağfiru’zünübe illa ente.”