Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş.
Bu ümitsiz sevdasını gidip meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: “Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece ‘Allah’ diye cevap ver.” demiş.…
Hz. Âdem (as)’dan beri insanlar birbirilerine zıd iki ayrı yolda yürüye gelmişlerdir. Bunlardan birisi hak ve hidayet yolu, diğeri ise küfür ve dalâlet yoludur. Bütün güzellikler, hayırlar, saadetler birinci yolun; bütün çirkinlikler ve…
“Nefsin iman etmemesi” ifadesine, mecazî ve tasavvufî bir anlam yüklenmiştir. Yani, bir insanın aklı ve kalbi tam bir teslimiyet içerisinde olduğu halde, nefs-i emmare bazı vesveseler geçirebilir. Şeytanın telkinleri karşısında, şüphe gibi…
Yakin: “Şüphesiz, sağlam ve kat’i olarak bilmek” “ Bir şeyi gerçeğe uygun olarak şüphesiz bilmek.”
Yakîn: Lügat mânâsıyla tereddütsüz, şüphesiz ilim. Daha geniş ve daha güzel, bir başka tarif: “Bir şeyi vakıa mutabık olarak itikad-ı…
İhlas, genel bir kavram olarak, insanın dışarıda sergilediği tavrın görüntüsü ile içinde taşıdığı niyetin/amacın örtüşmesidir. Dinî bir kavram olarak da, yapılan işin sırf Allah rızası için yapılmasıdır. Bu manasıyla ihlas, imandaki…
Şüphe, insanı sinsi sinsi kemiren ve yavaş yavaş ölüme götüren korkunç bir hastalıkdır. İnsan; bir kere inanç, düşünce ve tasavvurlarıyla kendini bu hastalığa kaptırdı mı, artık hayatî bütün fonksiyonlarıyla, rûhî bütün melekeleriyle felç…