Peygamberlerin mucizeleri, miraç, Kur’an’ın tecvitle okunması meselelerine nasıl bakmalıyız?
Peygamberlerimizin mucizesi olamayacağı, eğer onlar olağan üstü şeyler yaparsa onları örnek alamayız deniliyor. Kur’an’da anlatılan olayların da mucize değil, peygamberlerin çok zor durumda kalınca Allah’ın onlara bir yardımı olduğunu söylüyorlar. Ve bize o kadar mantıklı açıklamalar ve ayetler gösteriliyor ki… Buna benzer farklı dini konular da böyle anlatılıyor. Örneğin seferi namaz, miraç, Kur’an’ın tecvit ile okunması… Hocam gerçekten kafam çok karışıyor. Bu bilgilere yaklaşımımız nasıl olmalı?
Aziz kardeşim, sizi bir gerçekle yüzleştirmekte fayda mülahaza ediyorum. O gerçek de şudur:
Allah’a kul olmanın önündeki engelleri ya da imtihanları Siyonizm ve alkol gibi sınırlı şeylerle düşünürsek olacağı budur. Kul olmanın, imanın hakkını vermenin önünde alkolden daha uyuşturucu engeller vardır/olacaktır da. Alkol beyin uyuşması yapıyor, alkolden daha uyuşturucu ve etkisi beyne, kalbe aynı anda sirayet eden sıkıntılara hazır olmamız gerekiyor. Dikkat ediniz, bu saydığınız şeyler birinci derecede imanı etkileyen hususlardır. Birinci derecede iman etmiş olmak veya olmamak denebilecek şeyleri çok rahat yazabiliyorsunuz, sorabiliyorsunuz, irdeleyebiliyorsunuz. Bu nedenle de huzursuzsunuz. Huzursuzluğunuzun temel nedenini de siz abartıp büyütüyorsunuz.
Sizin şahsınız açısından belki değil ama böyle bir sorgulamayı Allah’a iman eden birinin bu kadar rahat yapabilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Size iki soru sorayım, bu iki sorunun cevabından ikimiz de makul bir noktaya gelmeye çalışalım.
Sorularımın birincisi:
Ümmetimizin şu zamandaki hâlini nasıl değerlendiriyorsunuz? Müslümanca bir kenara insanca bir hayattan söz edebilir misiniz? Aklı başında her hangi bir insanın kabul edebileceği bir hayat var mıdır ortada?
Sorularımın ikincisi:
Bu gündeme getirdiğiniz konuların hangisi bir Müslümanın imanı, ibadeti, ahlâkı veya maddi kazancı ile alakalı düzeltme, ıslah etme bakımından direk gündeme gelebilecek bir konudur? Ya da bu ümmetin mevcut sorunları arasında bunların hangisi çözüm için gereklidir, hangisi hangi sorunun nedenidir?
İnsaf sahibi biri görecektir ki, bunlarla meşgul olmak akılla izah edilebilecek bir nedene dayanmamaktadır. Meşgul olmaya mecbur olduğumuz nice meseleler arasında bunlara yer bulmak anlamsız değil mi? Aç birinin tırnak makası araması ne anlama gelirse bunlar da o anlama gelebilir.
Bir başka husus da şudur:
Öğrenmenin ve öğrendiklerinle amel etmenin bir öncelik ve önem sırası olmalı değil midir? Mesela namazın öncelikliği ile haccın öncelikliği aynı olabilir mi?
Bu açıdan bakmaya çalışın; kaç numaralı mesele ile alakadar oluyorsunuz acaba? Nesiller ne durumda, siyaset ne durumda, ekonomi; faiz, haramlar, kumar ne durumda..? İffet ne durumda?
Aziz kardeşim, yeniden bir gündem belirlemek zorundayız. Bu gündemi de ümmetimizin üzerinden hesapları olan düşmanlarımızın planlamasına izin veremeyiz. Bizden olduğu hâlde kişisel ihtiraslarını dinimizin konuları ile tatmine çalışanların planlamasına da izin veremeyiz.
Mucize ve benzeri konular bizim imanımızın içindeki konulardır. Bunları biz bize konuşuruz elbette ama kâfirlerin konuşmasına izin veremeyiz, konuşurlarsa dinlemeyiz. Birilerinin -velev ki bizimle beraber namaz kılanlardan olsun- ‘sonra ne olacak?’ sorusuna ikna edici bir cevap vermedikçe de bunları konuşmasına izin veremeyiz. Konuşursa da onun hakkında dikkatli olmayı yeğleriz.
Umarım bakışımızı izah edebilmişizdir. Allah’a emanet olunuz.