Selamünaleyküm Nureddin hocam. Öncelikle Allah sizden razı olsun. Sizin sohbetlerinizin tamamını sesli ve görüntülü olarak kaydettim ve dinledim çok istifade ettim. Şimdi insanlara götürüp dinletiyorum onlarda faydalansınlar diye. Rabbim sizden razı olsun hocam. Size 3 sorum var cevaplarsanız çok memnun olurum. 1.Bir konferansınızda mezarlıkta Kur’an okunmayacağını öğrendik. Kabir başına gittiğimizde Fatiha ve İhlâs surelerini veya herhangi bir süreyi okumakta bir mahsur var mı? Bidat olur mu? Rasullah’ın hayatında kabir ziyareti nasıl olurdu? Kabir ziyareti nasıl ve ne şekilde yapılırdı? Peygamberimiz kabir basında Kur’an okur muydu yoksa sadece dua mı ederdi? Bu konuda beni aydınlatırsanız sevinirim .2. sorum ise İmamı Rabbani adlı sohbetinizde Muhittin Arabî hakkında filozof olduğu kötü düşünceler içinde olduğunu söylediniz. Bize Muhittin Arabî’nin evliya olduğunu Allah dostu diye tanıttılar. Ben daha önce Şam’a gittim kabrini ziyaret ettim dua ettim. 3. sorum ise ölülerin arkasından Kur’an okumanın uygun olmadığını okunduğunda faydası olmayacağını söylüyorlar. Ölen kimselerin anne baba bile olsa sadece dua edilmesi gerektiğini Kur’an okunmaması gerektiğini Rasullah’ın da ölülere sadece dua ettiğini Kur’an okumadığını anlatıyorlar. Bizi Rasullah’ın hayatına göre ne yapmamız gerektiği hakkında bilgi verirseniz memnun olurum. Allah yar ve yardımcınız olsun.
1- Mezarlıklarda muayyen olarak yapılması gereken bir okuma Sünnet’i yoktur. İbadet olan Kur’an’ın okunmasının diriye de ölüye de fayda vereceği ise kesindir. Mevcut riyakâr ve ekonomik maksatlı okumalar dışında ihlaslı bir okumanın ise biiznillah faydası vardır. Esas olan, mü’min ölüye selam vermektir. Bunun ötesi ise bir umuttur. Allah Teâlâ’dan önceden salih amellere bizi muvaffak kılmasını dileriz. 2- Muhiddin Arabî hakkında iki zıt kutup niteliğinde görüşler vardır. Bir görüş onu, zirvelerin zirvesinde görürken bir görüş de en dipte görmektedir. Bu da onun tartışılabilir bir kimlik sahibi olduğunu gösterir. Nitekim İmam Rabbanî de onu diğer evliya gibi müdafaa etmemektedir. Son şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi ise onun hakkında çok ağır sözler kullanmaktadır. Hesabı Allah’a havale edilmiş biri olarak görüp durmak en güzelidir, diye düşünüyorum. 3- Ölmüş mü’minin ardından ibadet olan her şey on sevap olması için yapılabilir ama bunun ticari olmamamsı, herhangi bir ibadetin kabulüne mani bir aksaklık olmadan yapılması şarttır.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.