Selamünaleyküm, daha önce de bir sorum olmuştu size. Birkaç şey daha sormak istiyorum.
1)Doğuştan obsesif kompülsif hastasıyım. Hastalığım annemin karnındayken annemin yaşadığı ailevi sıkıntılardan kaynaklanıyor.91 yılında İslami hayatla tanıştık, İmam Hatip öğrencisi değildim düz lise okudum,93’te lise 2’nin yaz tatilinde başımı örttüm ama açarak lise bitirdim. Siyasi bir grup vesilesiyle bazı şeyleri öğrendik ama annem ilkokul terk, babam ilkokul mezunu. En temel fıkıh konularında bile ailecek eğitimimiz yok, sonradan olan şeyler tam anlamıyla yerleşmiyor.35 yaşındayım kaç bin vakit kaza namazım var bilemiyorum. Ne yapmalıyım?
2)Annem ve babamın 45 yıllık facia bir evliliği vardı. 10 Şubat’ta babamı kaybettik. Artvin’de köy gelenekleriyle büyüklerin anlaşmasıyla olmuş. Babam ile annem kuzenler, babam 1960’ta İstanbul’a daha 15 yaşında çalışmaya gelince köylü kızı olan dayısının kızı olan annemi bir türlü sevememiş(Yani bunlar benim tahminlerim) olmalı. Annem de bir kadın olarak sevilmemenin karşılığını sert verdi, küstü bir yıla yakın konuşmamalar, aynı evde iki yabancı gibi yaşamalar, depremden sonra yaptığımız prefabrik evde annemin tek başına yaşaması vs. Biz 3 kız kardeş olarak bu olanlar yüzünden kız gibi değil erkek gibi olduk. Her şeye koşturduk, başımızı açtık okuduk çalıştık. Namazlar aksadı ama ne kadrolu memur olabildik ne de zengin. Şimdi evliyim 35 yaşındayım, çok yalnız bir ruha sahip oldum, herkese her şeye küsüm. Şeytan sürekli beni geçmişle karşılaştırıp şükürsüzleştiriyor. Ne yapmalı nerden başlamalıyım?
3)Sülale boyu etkileri süren beddua, büyü vs. gibi şeyler var mıdır? Böyle bir şeyden kurtulmak için yapılacak bir dua var mı?(Annemle babamın yeni evli olduğu sıralarda yastık altlarından büyü yazıları çıktığını da birkaç sene önce annemden öğrenmiştim.)Bir insana yapılan haklı beddua ona tutmazsa evladına tutar gibi halk içindeki anlayış doğru mudur? Çok uzun oldu hakkınızı helal ediniz.
Selamünaleyküm. 1- Namaza başladığınız tarihten on beş yaşına doğru geri gidin. Kaç vakit namaz çıkıyorsa önünüze o kadar kaza borcunuz var demektir. Onları periyodik bir takvimle kaza etmeye başlayın. Mesela bin vakit sabah namazı varsa bir iki diyerek onları tüketin. Bir anda hepsini kılmanız gerekmez. Bir takvime bağlı olsun, o takvime bağlanın yeterlidir.
2- Herkes bir çeşit imtihan oluyor bu âlem de. Herkes de kendi imtihanını en ağır görüyor, elbette ateş düştüğü yeri yakıyor. Geçmişi geçirin gitsin, önünüze bakın, her günü yeni bir hayat olarak anlayın. Sebat edin, direnin, geçmişin çöplüğünü karıştırmayın.
3- İnsanların ürettikleri dedikodular, hayatı çekilmez yapan şeylerdir. Anlattıklarınızdan hiç birinin gerçeklik payı yoktur. Allah’a emanet olun.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.