Selamun aleykum hocam; öncelikle Allah sizden razı olsun. Bu siteden okuduklarım bana bir ışık oldu. Benim size danışmak istediğim konu kısmet bağlamak diye bir durum var mıdır? Bulunduğumuz bölgede sevilen sayılan bir aileyiz. Ben fakülteyi bitireli 4 yıl oluyo. Hep bekledim dua ettim yanlış ilişkilere girmedim. Nasibimde olan insanla görüşüp evleneyim tek erkek tanımış olayım istedim. Şimdiye kadar hiç kimse ile görüşmedim. Fakat bu zamana kadarda karşıma düzgün biri çıkmadı çıkanlarla da bir türlü bir sonuca ulaşmıyorum. Öyle bir noktada kitlenip kalıyo ki nasıl olur diye sormaktan kendimi alamıyorum. Eskiden çok sabırlıydım hep hayırlısı olsun diyodum ama artık tövbe haşa isyan eder hale geldim. Evlenen ve çocuk sahibi olan arkadaşlarımı gördükçe sinirleniyorum. İçimden herkes mutlu olsun ben de böyle onlara bakarak ömür geçireyim diye söyleniyorum. Bu hale gelmemin bir sebebi de ilk defa birini sevdim. Terbiyeli efendi sakin işinde gücünde içkisi kumarı olmayan şimdiye hiçbir kızla görüşmemiş biriydi. Ortak bir tanıdığımız ona teklif götürdü tanıştıralım diye. Önce sıcak baktılar ben ümitlendim sonra olur olmaz diye hiçbir cevap vermeden konuyu kapattılar. Ortak tanıdığımız aile içinde bazı sıkıntıları olduğunu ve bu yüzden babamın olmaz diyeceğini düşünmüş olabileceklerini söyledi ama her şey havada kaldı. Ben de ona bir konuşalım diye mesaj attım bana cevap bile vermedi. Gururum çok kırıldı. O zamandan beri kendimi toplayamadım ve bu konular artık beni çok üzüyo. Kalabalık bir aileyiz ve hem anne hem baba tarafımda örnek gösterilen benim. Bu yüzden de diğer kuzenlerimin anneleri beni hiç sevmez. Öz halalarım bile iyiliğimi istemez. Gerçekten kimseye kötülük etmem düşünmem bile. Allahtan korkarım çünkü. Ama akrabalarımın büyü ile uğraştıklarını biliyorum. Acaba kısmetimi bağlamak için büyü yaptırmış olabilirler mi diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Çok sabırsız davranıyorum, sinirli biri oldum. Bana ne tavsiye edersiniz? Şimdiden Allah razı olsun selam ve dua ile.
Selamünaleyküm.
Adınız gibi bilin şunu: Allah’ın yazdığını kimse bozamaz, O’nun bozduğunu da kimse yapamaz. İmanımız bu şekildedir. Sizin kısmetinizi Allah yazacak da bir kul bozacak; olacak şey mi?
Sizin bir kere geç kalmışlığınızı kim belirledi. Yirmi beş yaşları geç kalmışlık değildir. Otuzdan sonra evde kalma hesapları yapılabilir. Kendini teşhir etmeyen, iffetini, imandan sonraki en değerli nimet olarak gören pek çok kızımızın böyle bir sıkıntısı vardır. İş, biraz kendini pazarlayabilenin önde gittiği duruma dönüşmüştür. Üzülmenizi gerektirecek bir durum yoktur. Sizin mesajınıza cevap vermeyen birini dert etmeniz seviyesizliği kabullenmeniz olur, sakın öyle düşünmeyin.
Allah size bir nasip yazmadı ise sizin önünüzü kimse açamaz. O yazdı ise de kimse sizi engelleyemez. Bunu böyle bilin.
Vaktinizin boş geçmemesine dikkat edin. Okuyun, hobileriniz varsa onları geliştirin. Ders halkalarına katılın. Yazı yazın, şiir denemesi yapın.
Allah Teâlâ sizin için huzur dolu bir yuva takdir buyurmuş ise siz de illa nasıl olursa olsun diyorsanız, yanlış için ısrar ediyorsunuz demektir. Oturun, nasibinizi bekleyin. Her güzelin rakibi olur ve onu ezmeye çalışır. Güzelseniz bedelini ödemeye razı olun.