Hocam benim kafamı karıştıran bazı sorularım var. Ben hadis okuyorum ve okuduğum hadislerle amel etmenin mücadelesini veriyorum. Fıkhi konularda (cem, çorap üzerine mesh, namazda tekbirlerde el kaldırma) ve buna benzer birçok konuda çok fazla sayıda hadis okudum ve inceledim ve bu şekilde amel ediyorum. Bazı konularda mezheplerin bazısından farklı hareket etmiş oluyorum ama açık ve sahih hadise göre hareket etmek benim içimi çok rahatlatıyor. Yaptığım ibadeti Allah Rasülünden rivayet sahih hadislerle yapmaya çalışıyorum. Tabi anlayamadığım konularda imamların görüşlerinden de ayrılmıyorum. Bu konuda detaylı bir cevap bekliyorum. İmamlarımızın kitaplarını da okumaya çalışıyorum ve İmamı Şafi sahih bir sünnet bulduğunuzda benim görüşüme aykırıysa görüşümü bırakın ve onunla amel edin diyor ve diğer imamlarımızda da buna benzer rivayetler var. Şimdiden vereceğiniz cevaplardan dolayı Allah razı olsun hocam.
Selamünaleyküm. Sevgili Kardeşim, söyle zannetmeyiniz: 1- Her konu ile alakalı bir hadis var. 2- O hadisi bulan imam, onunla amel etmiş. 3- O hadisi bulamayan imam da kendine göre bir görüş icat etmiş.4- Sonra kitaplar basılınca, hadisleri kayboldukları yerden biz bulmuşuz ve amel etmişiz. Elbette böyle düşünmüyorsunuzdur ama bu sonuca götüren bir mantığı yansıtıyor ‘hadisi bulup onunla amel etme’ idraki.Meselenin aslı ise şöyledir: 1- Neyi nasıl yapacağımıza dair kuralımız, önce Kur’an’a bakmaktır. Kur’an’da bir bilgi varsa ve o bilgi açıkça anlaşılıyorsa hemen onunla amel ederiz.2- Kur’an’da bulunmuyorsa ya da Kur’an’daki net anlaşılmıyor ise hadise bakarız. Hadis bize yol gösteriyorsa ve açık anlaşılıyorsa yine tereddüt etmeden ona yöneliriz. Böylece meselede kalmaz. 3- Kur’an’da ve hadiste aradığımız yoksa ashabı kiram başta olmak üzere ulemanın icmaını ararız. Bu ümmet bir hususta icma etmiş ise onunla hemen amel ederiz. 4- İcma da yoksa müçtehit birinin içtihadına başvururuz. O bizim için yön verici olur. Bizim için bilgi kaynağı tasnifinin bu şekilde olduğunu zaten bilmektesiniz. Asıl tıkanılan mesele, ilk girişte işaret ettiğimiz, fukahanın adeta beğene beğene hadis seçtikleri imasını veren düşüncedir. Bu nedenle de bilmemiz gerekiyor ki: a- Fukahanın farklı düşünmek zorunda kaldığı meselelerde büyük oranda birden fazla hadis vardır ve o hadisler farklılık göstermektedir. Hadislerin kendi içinde farklı hükümlere işaret etmesi ve bazılarındaki ifadelerin yorumsuz anlaşılamaz nitelikte olması, imamların o hadislerle ilgili farklı hükümler belirtme nedenidir. Anlaşılan odur ki Allah Teâlâ, dininin bu şekilde yaşanmasını murat etmiştir. b- Bu durumu, uygun bulmayıp, sorunsuz bir fıkıh, ilim sergilemek isteyenler için ‘niyetlerinin kötü olduğunu’ iddia etmemiz abes olur. Kalpler Allah’a açıktır sadece. Ne var ki, ‘İmamlar çıksın biz gelelimden başka bir neticeye de ulaşılması mümkün değildir. Bir müçtehidin peşinden gitmekten başka, sizi kalbinizin rahat edeceği bir noktaya götürebilecek yol yoktur. Allah Teâlâ, razı olacağı amellere hepimizi muvaffak kılsın. Dua eder, duanızı bekleriz.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.