Hocam sizin fetvanıza çok ihtiyacım olan ve sizin tavsiyeniz doğrultusunda hareket edip düşüneceğim iki konu var. Önce arka planını belirteyim: Kadınların çalışmasının iyi bir şey olmadığını biliyorum fakat ailemin bana bakacak ekonomik geliri yok bana değil kendilerine bile bakacak gelirleri yok. Eğer ben çalışmazsam hep beraber açıkta ve aç kalırız yani durum abartısız bir şekilde bu sınırda. Bu sebepten iki yıldır ailemden uzak bir şehirde tek başıma yaşayarak çalışmaktayım. 26 yaşındayım ama evlilik konusunda sebeplere rağmen bir gelişme olmadı. Siz bana bu konuda sabretmemi tavsiye etmiştiniz ben de sabretmeye çalışıyorum. Yaklaşık 6 ay önce tesettüre girdim. Sorularım: 1. iki yıldır çalıştığım kamu kurumunda zaten iş yerinde başımı açmak zorundayım. Bunun dışında sürekli şehir dışı seyahatlere başım açık gitmek ve erkeklerle çok sık muhatap olma zorunluluğum vardı. Ben de mümin bir bayana daha uygun bir iş bulma arayışına girdim, maaşım çok büyük oranda azalacak olmasına rağmen bu arayışımı sürdürdüm. Arayışıma uygun bir pozisyon başka bir kamu kurumunda vardı. Bu kamu kurumuna girmek için 3 aşamadan geçmek gerekiyordu: Birincisi KPSS sınavında belli bir puan almak ikincisi kurumun yaptığı yazılı sınavdan belli bir puan almak ben bu ikisini tamamen kendi emeğimle geçtim. Üçüncü aşama mülakat aşamasıydı ki bununla ilgili olarak ön bilgi vereyim. Türkiye’de bazı kamu kurumlarının mülakat aşamasından geçmek için mülakat komisyonundaki bir kişiye isminizin gitmesi zorunluluk gibi bir şey gayri resmi olarak ve bunu herkes bilir. Daha önce komisyona ismimin gitmediği bir takım kamu kurumlarının mülakatlardan hep elendim ve elenme sebebim olarak komisyonun kendisinden ismimin onlara gitmediği haberi alenen bana ulaştı. Bu o kadar alışılagelmiş bir hadise ki dediğim gibi herkes bilir. Esasen tecrübelerimin ve özelliklerimin pozisyona uygun olmasına rağmen yine haksız yere geçmişte olduğu gibi elenmemek için ben de biri vasıtasıyla ismimin komisyona gitmesini sağladım ve bu sefer kazandım. İsmin gitme aşamasında kesinlikle mali şeyler söz konusu değil. Henüz bu yeni işe başlamadım ama eski işimden de ayrıldım. Şimdi ise içim hiç rahat değil. Çünkü ismim gitmese yine kazanacak mıydım yoksa kazanmayacak mıydım emin olamıyorum bu muallâkta. Bununla beraber hak etmediğim halde kazandım da diyemem; çünkü dediğim gibi aradıkları özellikleri taşıyorum ve mülakatım da kötü geçmemişti performansım iyiydi. Böyle bir sisteme mecbur ettikleri için çok kızıyorum kurumlara ama artık bu kanıksanmış bir sistem ve hemen herkesin böyle bir yol izlediği biliniyor. Dediğim gibi daha önce bir kaç mülakattan sırf ismim gitmediği için elenmiş ve bunu mülakat komisyonundaki kişilerin kendileri itiraf etmişti. Şimdi ise rahat değilim. Ya başkalarının hakkına girdiysem ya kazandığım para bana haram olursa gibi sorular beni yiyip bitiriyor. Eski işime girerken kesinlikle böyle bir olay olmamıştı içim rahattı ama artık eski işimden de ayrılmış bulundum. Boğazından haram lokma geçenlerin duaları kabul olmaz deniliyor ve ben gerçekten çok rahatsızım şu an. Hocam benim bu durumumla ilgili görüşünüz nedir? 2) Başım açık olarak işyerinde çalışmak zorundayım, ama işten servisle eve giderken başörtüm konusunda bir terredüt geliyor aklıma. Bazı insanlar sırf başörtüm sayesinde işe girdiğimi düşünecek ki bu kesinlikle doğru değil. Bazıları ise başörtüm dolayısıyla bana kötülük yapacak bunlardan korunmak için kendimi gizlemek için servisle eve giderken başörtümü çıkartsam yanlış bir iş mi yapmış olurum?
Selamünaleyküm. Mülakatta isminizin önceden verilmesinin sakıncası yoktur. Mülakatlar esasen bunun için yapılmaktadır. O açından bir sorun yoktur. Başınızı bir dakika bile olsa,kapatabildiğiniz yerde kapatmalısınız. Bir dakika! Bir de meseleyi sadece baş örtme düzeyine indirmeyin. Bayan olarak siz, olduğunuz gibi iffetsiniz!
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.