İnsanlarda gördüğüm münafıklık alametleri kafama çok takılıyor, ne yapmalıyım?
Acaba bir münafık kendini bilir mi? Eğer bilseydi neden Ömer radıyallahu anh münafık listesinde olup olmadığı hususunda telaş edip ağladı? Bu sebeple münafık isek bunu bilemeyeceğimizi düşünüp hem kendi adıma hem sevdiklerim adına çok korkuyorum. Mesela yalan söyleyen ve sözünde durmayan ve bunu da birçok sebebe dayandırabilen, bir yandan namaz kılıp-oruç tutan insanlar tanıyorum. Bu insanlar bu hale nasıl geldiler? Pırıl pırıl müslümanlardı ama bugün münafıklık alameti sergiliyor ve bunu da öyle ya da böyle tevil edip, hayatlarına devam edebiliyorlar. Ya yarın ben de böyle olursam? Bundan nasıl korunabilirim?
Üzerime sıçrar mı düşüncesinden, her gördüğüm münafıklık alametinden canavar görmüş gibi korkuyorum. Ve son 6 ayda yaşadıklarım, gördüklerim, üzüntülerimi toplayınca gördüğüm şey, hep bu münafıklık alametleri sergileyenlerle sınandığım.
Ahde vefasız, çıkarcı, çirkin sözlü, yalancı, el-emin sıfatı taşımayan müminler (!) sebebiyle insanlığa güvenimi kaybetmiş bulunuyorum. Ne tavsiye edersiniz?
Böyle bir endişede haklısınız. Bu imanın kıymetini bilmekten kaynaklanır. Yalnız bunu vesveseye dönüştürürseniz şeytanı mutlu edersiniz. İrdeleme ve endişelenmeyi salih amellere dönüştürmek doğru olandır. İnsanın ne kendisi hakkında ne de başka bir mü’min hakkında nifak kararı vermesi doğru değildir. Zira böyle bir kararı verecek kadar bilgisi olanın yaptığı iş, bildiği hâlde nifaktan ayrılmaması, tevbe etmemesi demek olur ki, bu normal bir durum değildir. Şüpheleri ve işaretleri de vesveseye dönüştürme yerine temizlemek, yerlerine salih ameller koymak gerekendir.