Hocam Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi, ihsanı ve ikramı üzerinize olsun.Allah ilminizi arttırsın. Evvela bizlere de dua etmenizi istirham ederiz. Fıkıhçılarımızın bu coğrafyadaki Müslümanların güncel sıkıntıları üzerinde çokça durduğuna inanmıyorum hocam. Size hassaten bu tarz konular üzerindeki sohbetleriniz ve fetvalarınız için de müteşekkiriz. Soruya gelecek olursak; İlk olarak bu devletin hâkimi-savcısı-kaymakamı-bürokratı olmanın fıkhı hükmü nedir? Bunun tafsilatlı açıklamalarının gerek bu sitede gerek başka mecralarda yapıldığının farkındayım fakat soruma şöyle bir ek getirmek istiyorum; Takiyye meselesinin Sünni akideye göre açıklaması ve kullanım yeri nedir? Bir mevki-makam kapmak, o mevkideki ve makamda kalmak yahut da terfi almak için Müslüman’ın takiyye yapması caiz midir? Velev ki bu Müslüman’ın gerçekten de çok halisane niyetlerle ve ümmetin faidesini düşünerek çalıştığını varsayalım, diyelim ki bu kişi bir İslami gruba da bağlı olsun yani örgütlü bir çalışmanın içinde olsun, bu halde takiyye yapabileceği saha genişler mi?
Selamünaleyküm. Bunu bir takiyye meselesi olarak görmemiz gerekmez. Alenen yapılan bir kazanma mücadelesidir bu. Takiyye, olmadığın gibi görünmenin adıdır. Buna gerek de yoktur şu şartlarda. Ortada bir mücadele vardır, bu mücadelede tavır koyarak kazanmaya çalışmalıyız. Takiyye düzeyinin, Allah’ın izni ile geçilmiş olduğunu düşünüyorum. Artık küfrün nöbeti bitmiş İslam’ın nöbeti başlamıştır. Bundan sonra küfür gizli saklı işlerin peşinde olacaktır. Mü’minler olarak bu yeni sürece hazır olmalıyız. Çok dua edelim; hem Allah Teâlâ işimizi kolay etsin hem de bu yeni süreçte ayağımız kaymasın. Asıl sorun bu olsa gerek. Sizlere dua eder, duanızı bekleriz.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.