Selamünaleyküm değerli hocam. Ben ingilizce öğretmeniyim. Eğitim süresi boyunca ne yazık ki tesettürüme dikkat edemedim. Fakat şu anda kesin bir şekilde tövbe ettim ve bundan sonra başımı açmamaya karar verdim. Tabi tek sorun tesettür değil içinde yaşadığımız zamanda bir öğretmenin haramla iletişim kurmadan mesleğini yapabileceği bir devlet kurumu mevcut değil. Ve babam MEB’e bağlı olarak atanmadıktan sonra evlilik yapmama müsade etmiyor. Bu noktada iki sorum var hocam: 1) İmam Hatip Ortaokullarında kapalı çalışmama izin vermeleri şartıyla çalışmamda bir sakınca var mıdır? İHL’lerin de öğretmene ihtiyacın olduğunu çalışmanın zaruri olduğunu söylemişsiniz. Peki, orada çalışan erkek hocalarla, yönetim ve personelle ve velilerle mecburi olarak iletişim kurmak zorunda kalacağım. Bu durumdaki ölçü ne olmalıdır? Biz ne kadar dikkat etsek de karşımızdakinin bize olan tavırlarını engeleyemesek de yine de İslam’a hizmet amaçlı bu yolda ilerlemeli miyiz? 2) İkinci sorum ise yabancı dil öğretmek üzerine olacak hocam. Bu konudaki cevabınızı dinledim. Bir silah olarak kullandığımız ölçüde yabancı dilin öğrenilmesinde sakınca olmadığını hatta belki gerekli olabiliceğini söylediniz. Bu açıdan aklıma takılan şey şu: Öğrenirken niyetimizi ve ölçümüzü kendimiz belirleyebiliriz, fakat öğretirken belki yüzlerce öğrencinin niyetini ve bu ilmi ne için kullanacağını tahmin edemeyiz. MEB’de ne kadar bunun ölçüsünü izah etmeye çalışsam da belli sınırlar çerçevesinde kalmak zorundayım. Bu durumda benim bir kusurumdan ötürü öğrencinin bu ilmi hak olmayan bir niyetle ve yolda kullanmasında benim için o günahtan bir pay bulunur mu? Biliyoruz ki ilim öğreten kişi talebesinin yaptığı hayırlar sayesinde belki öğrencisinin öğrencisinin öğrencisinden bile kendisine sevap nasip oluyor. Aynı vaziyette günaha giden bir yola açılan bir kapıyı aralamak ve nesiller boyu devam edebilecek bu günahın kaynağını teşkil etmek çok tehlikeli bir vaziyet değil midir? Eğer böyle bir durum söz konusu olacaksa yabancı dil öğretmeni olarak nasıl bir yol takip etmeliyim? Ve hocam bu konuda kendimi geliştirebileceğim kitaplar, sohbetler mevcut mudur? Allah razı olsun. Allah’a emanet olun
Selamünaleyküm.
1- Sizin asıl ve asîl vazifeniz, gayeniz saliha bir eş ve mükemmel bir anne olmak olmalıdır. Öğretmenlik ve diğerleri ikinci işlerdir.
2- Evlenmenin size farz olduğunu anlarsanız babanızın engeline takılmanız gerekmez. Babaların veya annelerin farzları engelleme hakları yoktur. Duygunuzu değil de aklınızı kullanarak böyle bir sürece girebilirsiniz.
3- Öğretmenliğin mübarek bir iş olduğunu tartışmaya gerek yoktur. Siz, sonuçları mübarek olacak diye yaparsınız, öyle bir ortamda bulunursunuz. Sonuç ise sizin elinizde değildir. Bütün ilimler için sizin endişeleriniz geçerlidir. Bilhassa kimya için geçerli değil midir mesela?
4- İHL’lerin ilk bölümleri sizin için uygun olabilir ama sizin de belirttiğiniz gibi orada da sıkıntılı durumlar olacaktır. Kız bölümünü tercih edeceksiniz ve kendinizi koruyacaksınız. Allah yardımcınız olsun. Size dua ederiz.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.