Ben bilmeden çok büyük günah işledim. Kocamla 3 sene ayrı yaşamak zorunda kaldığımız günlerde; eşim bana hep ”seni istemiyorum, kendine başka bir zengin koca bul ama kim sana bakar ki’’ diye söylerdi. Böyle bir boşlukta olduğum günlerde çok bunaldım ve zina ettim. Ama şimdi çok pişmanım. O kadar pişmanım ki yaşamak bile bana çok ağır geliyor bazen. Kendimden nefret ediyorum. Kocam bu durumu öğrendi ve ben de itiraf etmeye mecbur kaldım. Her şeyi anlattım ve boşanmaya karar verdik. Ama ortada 5 yaşında kızımız var. Onun velayetini babası almak istiyor. Ama bana da bir anne olarak çocuğumdan ayrı yaşamak çok zor geliyor. Kızıma da babası ”annen gidecek sen benimle kalacaksın” diye anlatmış. Ama kızım hep ağlıyor. ”Anne ne olur beni de götür, babama bırakma” diyor. Çünkü kızımız 2 yaşındayken ben memlekete gitmiştim. Ve kızım 5 yaşındayken babasının yanına döndük. Kızım babasıyla 3 sene yaşamadığı için pek babasına sevgi duyamıyor. Kızım, eşimle benim kavgalarımı gördü o yüzden de babasına ”sen annemi dövüyorsun seni sevmiyorum” diyor. Bu durumda, yaptığım hatalardan dolayı çok üzülüyorum. Ama eşim ısrar ediyor kızımın onunla kalmasına. Ne yapacağımı nasıl yol tutacağımı bilmiyorum. Evet, ben çok büyük günah işledim ama kocama yalvardım benim ayıbımı herkese anlatma diye. Kızımın geleceği için yapma. Herkes annesi öyleydi diye kızımı suçlamasın dedim ama herkese benim günahlarımı anlatıyor. Konu komşular akrabalar ailelerimiz hepsine anlatmış. Günahlarımı her gün yüzüme vuruyor. Günde bin kere öldürüyor suçlamakla. Ben böyle bir rezillikten utanıyorum. Kimsenin yüzüne bakamıyorum. Her gün Allah’a tövbe ediyorum affetsin diye. Ama kocam herkese anlatıyor. Arkadaşlar benimle konuşmuyor. Onlar da haklı biliyorum. Ailemle bile konuşamıyorum utancımdan. Herkesten kaçıyorum. Ne yapacağım yardım edin. Böyle bir durumda kızımın velayetini babasına vermem doğrumu olur? Beni de herkese rezil etmesi yanlış değil midir? Bunu ona nasıl anlatabilirim?
Aleykümselam. Birinci kural olarak şunu bilin: Allah Teâlâ affedicidir. O, muhakkak affeder. Yeter ki siz, affedilmeyi isteyin ve isteğinizde samimi olun. Tövbenizi koruyun. Bin kere ölün ama tövbenizi bir daha bozmamaya kararlı olun. Sizi günaha sevk edebilecek ortamlardan uzak kalın. İkinci olarak da şunu bilin: Eşinizin sizi hataya iten tutumu, onunla Rabbi arasındaki bir hesaplaşmada görülecektir. Siz onun yanlışının arkasına sığınmayın. Öyle veya böyle bir hata oldu. Bundan sonrasına çok iyi bakın. Kendinizi çok koruyun. Şeytan sizi bir kere zehirledi diye kendinizi ölmüş saymayın. Tam aksine siz, bugünden sonra insanların evliya dediği biri de olabilirsiniz. Atın insanları kafanızdan, Rabbinizle baş başa kalın. Kendinize yeni bir hayat kurun, yeni bir mekân edinin. Bir süreliğine insanlar sizi unutuncaya kadar farklı bir yerde de yaşayabilirsiniz. Bu süreçte şeytan sizi bırakmayacak ve kovalayacaktır. Siz de Allah’a imanınızı ispat edecek bir ciddiyet göstererek meleklerin yardımını hak etmelisiniz. Düşmez kalkmaz bir Allah’tır, insanız düşer de kalkarız da. Artık kendinizi ve iradenizi ispat etme zamanındasınız.
Çocuğunuza gelince:
Esasen çocuğun sizde kalması, uygun olandır ama eşinizin sizde bırakmamayı istemesini de normal kabul edin. Çocuk da sizinle kalmak istediğine göre siz, abartılı bir diretme yapmayın. Er geç çocuk size intikal eder inşallah. Bu dönemde sizin öncelikle, şahsiyetinizi koruma ağırlıklı düşünmenizi tavsiye ederiz size. Duayı unutmayın. Çok dua edin. Bu dönemde bilhassa namaza sarılın. Namaz sizi diriltir, unutmayın!Dediğim gibi, bin kere ölün ama bir daha şeytanın elinden tutmayın asla. Yeni bir hayat kurun. Şehrinizi, tarzınızı her şeyinizi değiştirin. Aileniz size sahip çıkmıyorsa Mü’min kardeşler edinin. Aileniz yoksa Allah’ın Mü’min kulları vardır. Merak etmeyin eğer iradenizle, samimiyetinizi sürdürebilecekseniz. Umumiyetle bayanlar, böyle sıkıştıklarında şakır şakır tövbeler yaparlar da sonra, işler rayına oturunca o tövbeleri unuturlar. Dilerim siz öyle olmazsınız. Size dua ediyorum. Allah Teâlâ sizi muhafaza buyursun, kalbinize huzur versin.