Orta halli 10 bin liraya da araba var, 100 bin liraya da. Orta hallice bir arabaya binmek varken lüks bir arabaya binmek zekatı gerektirir mi? Yine zengin olan için lüks arabaya binmeyi normal mi karşılamak lazım, milyarları olana sen daha ucuz taksiye bin demek mi doğru?
Tirmizi’nin ve diğer muhaddislerin rivayet ettiği bir hadiste Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz, Allah Teala’nın verdiği nimetin izini kulunun üzerinde görmekten razı olacağını bildirmektedir. Eğer Allah Teala, bir kuluna orta halli bir araç edinecek kadar nimet verdiyse onun üzerinde o nimet görülmelidir. Lüks bir araç edinecek kadar nimet verdiği kulu da lüks araç edinmelidir. Uygun olan budur.
Şu ayrıntıyı da kaydetmemizde yarar olacaktır:
Zekât ve benzeri hakların çıkarıldığı bir malı konuşuyoruz. Farz olan ödemeleri yapılmamış veya kul hakkı ile elde edilmiş mesela işçinin haklarından kısılarak kazanılmış bir malı gündem bile yapamayız. Bu bir.
İkinci olarak da mubahlar, kulun dilediği gibi kullanabileceği alanlardır. Kul, mubahtan ötürü hesap vermez. Ama ölçüsü şaşırılmış bir mubah mubah olmaktan çıkar. Bugün Müslümanlar olarak içine düştüğümüz çıkmazların başında mubah azmanlığı gelmektedir.
Hakkı verildikten ve azdırmadıktan sonra hiç bir nimet Müslüman’a çok değildir. Müslüman, lüks villada otursun ama evini dininin hizmetine açsın. Ensar evi yapsın onu. Evinde ilim halkaları kurulsun. Müslüman’ın yazlığı olsun, kışlığı olsun ama gittiği yeri şeriatı ile gitsin. En lüks araçlardan birine binsin binmesine de, o araçla cihad edebilsin, o aracı binsin; araç onu binmesin.
Allah yardımcımız olsun, elimizi, ayağımızı korusun.