Biz yıllar önce komşumuzdan, yatsı namazının ilk dört rekat sünnetinin olmadığını, Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin böyle bir namazı ömrü boyunca kılmadığını, dolayısıyla böyle bir namaz kılmanın bid’at olduğunu öğrendik. Ayrıca Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin ikindi namazının ilk dört rekat sünnetini de arada bir kıldığını, her zaman kılmadığını, bundan dolayı bizim de arada bir kılmamız gerektiğini de öğrendik. İkindi namazının sünnetinden hesaba çekilmeyeceğimizi söyledi komşumuz bize. Bunun dışında namaz kılma şeklimizi de onların söylediği şekliyle değiştirdik, önceden anne ve babamızdan gördüğümüz veya toplumumuzun kıldığı şekliyle kılıyorduk, şimdi ise farklı kılıyoruz. Camilerde, mescitlerde görenler bizlere biraz garip baktılar, soranlar bile oldu, hatta hangi mezheptensiniz diye sordular, biz de herhangi bir mezhepten değil Efendimizin -sallallahu aleyhi ve sellem- kıldığı şekil böyle dedik.
Namazda farklı olarak şunları yapıyoruz hocam; her Allah-u Ekber deyişimizde (namazın içinde) ellerimizi kaldırıyoruz, tıpkı başlangıç tekbiri gibi, secdede kollarımızı yaymıyor erkeklerin dik tuttuğu şekilde yere değdirmiyoruz (köpek gibi yayılmayın hadisinden hareketle) ve namazda teşehhüde otururken ve selam verinceye kadar okuduklarımız esnasında aynı zamanda sağ elimizin işaret parmağını selam verinceye kadar hareket ettiriyoruz. (Bu hareketimiz esnasında şeytanı kırbaçlamış oluyoruz, hadisten hareketle)
Hocam dinimizde bayan ve erkeğin namaz kılma şekli farklı mıdır yoksa herkes Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin kıldığı şekliyle mi kılmalıdır? Bu konuda esas olan nedir?
Yatsı namazının dört rekât sünneti gerçekte yok mu? Müslümanlar aslında olmayan bir namazı mı kılıyorlar?
İkindi namazının sünnetini ömür boyu kılmasak da, bu konuda hesaba çekilmeyeceğiz gibi bir durum söz konusu mu? Veya ikindi namazının sünnetini arada bir kılsak da olur mu? Dinimiz buna izin veriyor mu? Komşumuzun eşi hafız, bir dernekleri var, ahiret endeksli yaşamaya gayret eden bir aile. Dolayısıyla bu konuda onlara güvendik ve onların söylediği şekliyle uyguladık. Ayrıca ben de evinde kendisinden bire bir namaz dersleri aldım ve derslerde hemen hemen her bir söylediğine dair bir hadis de gösterdi. Fakat zaman zaman içimizde tereddütler oluşmuyor değil, nedense kalbimiz tam anlamıyla mutmain olamadı, bu konuda bize yardımcı olur musunuz hocam?
Türkiye Müslümanları genellikle Hanefî mezhebini esas alarak namaz kılmaktadırlar. Ne kadar iyi bir namaz kılındığını, hatasız olmasına, huşuuna dikkat edilip edilmediğini sorgulama durumunda değiliz ama esas alınan Hanefî mezhebidir. Sizin belirttiğiniz farklılıklar Hanefî mezhebi ile diğer mezhepler arasındaki farklılıklardır. Zikrettiğiniz başlıkların hiçbirinde namazın kabul olmasını etkileyecek bir sıkıntı yoktur. Ne eski yaptığınızda ne de yeni yaptığınızda namaza zarar veren durum yoktur. Yatsı ve ikindi namazı ile alakalı durumda da sıkıntı yoktur. Şuna dikkat etmelisiniz: Hanefî mezhebine göre dediğimiz namaz şekli kesinlikle Sünnet dışı değildir. Peygamber alayhisselam efendimizden bize aktarılan farklı uygulamaların sonucu olarak o farklılıklar bulunmaktadır. Her iki türlü de yapıldığında namaz kılınmış ve Peygamber aleyhisselam efendimize ittiba edilmiş olunur. Kalbiniz mutmain olsun. Şu kadar ki, bu tür meselelerde ilmi ile bilinen birine tabi olmanız daha kurtarıcıdır. Komşu olması yeterli olmamalıdır. Namaz gibi bir ibadeti ulu orta eda edemeyiz. Dikkatli olmalıyız ve ilme göre hareket etmeliyiz. Allah yardımcımız olsun.