Trans bireylere bakışımız nasıl olmalı?

Ben tıp fakültesinde okuyorum. Sene içerisinde lgbt ile alakalı bir dersimiz oldu ve ders sonunda da dernekten insanlar gelip yaşadıkları sıkıntıları anlattılar.
Eşcinselliğe müsamaha göstermememiz gerektiği Kur’an’da nettir. Ancak trans bireylere bakışımız İslam’a göre nasıl olmalıdır? Çünkü konuştuklarımız, geçirdikleri ameliyattan sonra heteroseksüel bir hayat yaşadıklarını söylediler. Bir de, İslami hassasiyetleri olan bir doktor bu duruma nasıl yaklaşmalıdır, özellikle psikiyatristler?

Sözünü ettiğiniz durum bir hastalıktır. Hastalık olarak Allah’tan gelmiş bir imtihan olarak görülmelidir. Tedavisi mümkün ise tedavi edilmesi konusunda da bir tereddüt yoktur. Cerrahi müdahalede ise özel fetva gerekebilir. Kökten bir değişiklik düzeyinde müdahale dinen sıkıntılıdır. Onlarla alakalı pek çok fıkıh hükmü vardır. Eğer bu sıkıntının sahipleri merak ederlerse kendi dertleri ile alakalı fıkhı öğrenirler. Dışarıdan onlarla ilgili bir müdahale gerekli değildir diye düşünürüz.

dini sorulareşcinsellikfetvaİslamislamiyetnureddin yıldıznurettin yıldıztrans birey
Yorumlar (1)
Yorum Ekle
  • Türker Yeldoksan

    Malezya’da 1982’ye kadar trans bireylerin toplumda kabul gördüğü, hatta o zamanki bir müftü yardımcısının İslam’ın bilimsel delillere ve ayrıntılara inanan ilerici bir din olduğu ve sadece bağnaz insanların bilime inanmayacak kadar dar görüşlü olacağı gerekçesiyle, trans kadın ve cisgender bir erkek arasındaki evliliği geçerli ilan ettiği anlatılmaktadır. Malezya’da 1982’den beri bu konudaki yasağın 1981’de Mısır’daki El-Ezherden alınan fetvaya dayandığı ve 1988 yılında Mısır’da Tantawi’nin bir erkeğin kendi arzusuna göre değil de doktorun cinsiyet değiştirme ameliyatının tek tedavi yolu olduğunu ifade etmesi hâlinde böyle bir ameliyatın yapılabileceğine dair verdiği fetvaya göre yasanın güncellenmediği belirtilmektedir.

    Nureddin Yıldız da bu durumun bir hastalık olduğunu, tedavi edilmesi mümkün ise bunda bir tereddüt bulunmadığını ve cerrahî müdahale için özel fetva gerektiğini söylemektedir.

    İran’daki Şii rejim ise eşcinselliği yasaklamakla ve cezalandırmakla birlikte İran yönetimi tarafından ameliyatla husyelerini aldırma ve hormon yerleştirme işlemi yasak olarak görülmez ve bunları yaptıranların bütün masrafları devlet tarafından karşılanır. Türkiye’deki Din İşleri Yüksek Kurulu’nun açıklamalarına göre vücudun herhangi bir organında, diğer insanlar tarafından yadırganan, insanın psikolojik olarak etkilenmesine sebep olabilecek, bir anormallik veya fazlalık bulunursa, bunun ameliyatla düzeltilmesi, fıtratı bozmak değil, bir tedavi işlemidir denilmekle birlikte cinsiyete yönelik böyle bir müdahale ise Nisâ sûresi 119. ayette geçen Allah’ın yarattığını değiştirmek kapsamında olup yasaktır. Humeynî’nin açıklamalarını esas alan Şiiler ise bu ayetin böyle bir ameliyatın yasak olduğuna delil olmadığını ve ayetin görünen anlamı ölçü alınırsa insanların varlık âleminde var olan bütün eşyadaki yaptıkları değişikliklerin şeytanın yaptığı reel işlerin örneklerinden olduğunu kabul etmek gerektiğini iddia etmektedir.

    Pakistan’da Tanzeem-Ittehad-i-Ummat (Pakistan Müslüman Kardeşler Birliği Örgütü) altındaki 50’den fazla din adamının 2016 yılında “kadınlık alameti taşıyan” trans bireylerin ve “erkeklik alameti taşıyan” trans bireylerin kanunen ve dinen birbirleri ile, ayrıca normal erkek ve kadınların karşı cins trans bireyler ile evlenebileceklerine dair fetvayı kabul ettiği belirtilmektedir. Kararda, trans bireylere miras hakkı vaadinde bulunurken, trans çocuklarını reddeden ebeveynlerin ‘Allah’ın lanetine’ maruz kalacağı söylenmiştir.

    İngiltere’deki Dar al Ifta’ wal Aqaid (The Centre for Decree & Doctrines) böyle bir ameliyatın yapılmasının dinen yasak olup olmadığı konusundaki farklı görüşleri sıraladıktan sonra bu ameliyatın kişide intihara varan psikolojik sorunlara yol açmaması ve İslam’a aykırı / haram olan işler için kullanılmaması gibi bazı şartlara bağlı olarak caiz olduğunu ve ameliyat sonrası kişinin şer’en yeni kimliğine göre kabul edileceğini ifade etmektedir.

    Bahreyn medyasında yer alan açıklamalara göre Şeyh Faysal El-Mevlevî’nin fetvasında hastalıkların tedavisinde temel ilkenin “Tedavi olun! Allah nerede (veya ne zaman) hastalık yaratmışsa tedavi de yaratmıştır, öyleyse tedavi arayın.” şeklindeki hadis rivayeti olduğu ve hastalıkları belirlemedeki ölçünün uzman doktor görüşü olduğu ifade edilmiştir. Şeyh El-Mevlevi, “Doktorların çoğunluğunun görüşüne göre, bazı insanlarda patolojik bir durum olduğu kanıtlanırsa, buna cinsel durumda şiddetli bir şizofreni olan (transexus) diyorlar. Öyle ki bedenin tezahürleri belirli bir cinsiyet yönündeyken, ruhun duyguları zıt cinsel yöndeyken, o zaman bu patolojik durum yoğunlaşabilir. Böylece kişinin hayatı cehenneme döner, intiharı bile düşünebilir ve tüm psikolojik tedavi yöntemleri başarısız olabilir, doktorun cinsiyet değiştirme ameliyatı yapmaktan başka çaresi kalmaz.” Bu hususta avukat Fevzie Cenâhî bunu Allah’ın yaratmasında (fıtratta) bir değişiklik olarak gördüklerinden ve bunu karşı cinsi taklit etme meselesi olarak ele aldıklarından ve bu yasak olan değişikliğin sadece güzellik amacı taşımasından dolayı cinsiyet değiştirme ameliyatına karşı çıkan bazı fakihlerin olduğunu belirterek karşı cinse benzemekle ilgili yasağın giyimde, ziynette, sözde ve yürüyüşle ilgili olduğunu söyler. Cenâhî Duyguları ve eylemleri, tabiatından farklı cinsiyette bir bedene sanipken ve bundan acı çekerken, bu ikilikten ve şizofreniden kurtulmaya çalışırken, cinsel dönüşüm süreci gerçekleştiğinde kendisini gerçek tabiatına geri dönmüş hisseder, bu yüzden karşı cinse benzemek olmaz. Bu nedenle, Suudi Arabistan Krallığı’ndaki Daimi İlim ve İfta’ Komitesi, görünüşün maddenin gerçeğiyle çeliştiğini doğrularlarsa, hastanın kendisini mütehassıs doktorların uzmanlarına sunması gerektiğine dair bir fetva yayınladı. demektedir.

    Dünya Müslüman Âlimler Birliği adlı teşkilatın genel sekreteri olan Prof. Dr. Ali Muhyiddin El-Karadağî’nin konuyla ilgili gelen sorulara cevap olarak doktorların, kişinin hormonlarının ağırlıklı olarak bir cinsiyetten olduğu sonucuna varması hâlinde cinsiyet değiştirilebileceğini söylediği belirtilmektedir.