Tevessül nedir? Tevessülde ölçü nedir?
Tevessül, kişinin Allah’a yakın olmak için başkalarını araya koyması şeklinde yorumlanabilecek bir eylemin adıdır. Asırlardan beri tartışılagelen konulardan biri de tevessülün caiz olup olmadığı konusudur. Kısacası ümmetimizin geçmiş büyükleri arasında tartışılmış bir konudur bu. Bizim, böyle ihtilaflı konularda net tavrımız şu olmalıdır: Ayet ve hadisle açık bir şekilde sabit olmayan ve ulemanın ya da ehlinin tartıştığı konularda, mü’minler olarak birbirimizi koğuşturmayız. Batıl ve sapık bir yön olmadığı, açık bir hıyanet kokmadığı sürece birbirimizi mazur görürüz. İhtilaflı bir konudan ötürü kardeşliğimizi zedelemeyiz. İhtilaflı konulardan birini tartışmayı, karşı tarafı itham etmeyi kendine ibadet edineni de cahil veya seviyesiz, zamansız görürüz. Ümmetimizin yetecek kadar dış sorunları vardır. İmanı temelden yok sayan bir nesil gelmektedir. Küfür en ağır silahlarıyla imanımıza saldırmaktadır. İç konularımızı öne çıkarıp şeytanı sevindirmenin anlamı yoktur.
Tevessül konusunda şu bilgiyi özet olarak kaydedebiliriz:
a- Kişinin Allah Teala’nın isimlerinden veya sıfatlarından birine tevessül etmesi, ‘Senin Rahman ismine sığınırım…’ şeklinde dua etmesi vardır.
b- Kişinin geçmişteki salih amellerinden biriyle tevessül etmesi, ‘filan haccıma, filan sadakama…’ şeklinde tevessül etmesi caizdir; bu konuda sahih ve sarih bir hadis de vardır.
c- Yaşayan salih bir kişiye, ‘bana dua et, benim için dua et…’ şeklinde tevessül caizdir.
d- Ölmüş bir salih kişi ile tevessül edilmesi ise ihtilaflı bir konudur. İhtilaflı konulardaki usulümüz de yukarıda söylediğim gibi olmalıdır.