‘Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız!’ (Müslim, Îmân 93-94; Tirmizî, Et’ime 45; İbni Mâce, Mukaddime, 9) Hocam bu hadisi nasıl yorumlamalıyız? Önceden sevdiğim ve kitaplarından faydalandığım bir hoca vardı ama bu hocanın hadislerle ilgili düşüncelerini öğrenince kendisinden soğudum ve Müslümanların zor zamanlar geçirdiği bugünlerde bu hoca kaderle, hadisle ilgili ortaya farklı görüşler atmakta ve fitneler çıkarmakta. Yakın bir arkadaşım da bu hocayı dinleye dinleye sürekli gelip bizimle hadisler üzerine tartışmakta; Buhari, Müslim gibi hadis kitaplarının hepsinin sahih olmadığına dair görüşler ortaya atmaktadır ve burum benim bu hocadan soğumama sebep olmuş. ‘Allah için bu adamı sevmiyorum’ gibi tabirler ağzımdan çıkıvermiştir. Bir iki kişiye danıştığımda ise hadisi göründüğü gibi almamız gerektiğinden bahsetti ve Müslümanlara açıkça zararı dokunan kişiler için ‘sevmiyorum’ gibi lafların imanımızı götürmediğinden bahsetti. Bu hadis hakkında bilgilendirebilir misiniz?
Hadisi şerif, her şeyden öce bize, imanın bir alt yapısı bulunduğunu ve bu alt yapıya dikkat etmediğimiz takdirde imanın içinin boşalabileceğini, bu alt yapıdan birinin de mü’minler arasında sevgi/kaynaşma gibi kavramlar olacağını göstermektedir. Mü’minler birbirlerini sevmedikçe ve bu sevgiyi ‘selam kalitesinde’ izhar etmedikçe iman açısından sorunlu olmaya devam edeceklerdir.
Şunu da bilmek gerekir ki, mü’minler arasında Allah rızasına dayalı sevgi kadar ‘Allah rızasına dayalı protesto’ da gereklidir. O da imandan bir bölümdür. Kardeşliği kesip atmamak kaydı ile hatalara karşı tepkili olmak, aktif bir iman sahibi olmanın gereğidir. Bunu, bu şekilde yapabilen imanına dair bir iş yapmış olur.