Selamünaleyküm hocam ben Allah’ın emirlerinden ve yasaklarından başka hayat nizamı kabul etmeyen ve bunun içinde, bulunduğum her ortamda Kur’an ve sünnete uygun yaşamaya özen gösteriyorum(.sivil toplum örgütleri, siyasi partiler Kur’an kursları vb.) benim size sorum, siyasetle uğraşan kişilere bireysel hükümlülüklerini hatırlattığımızda ben zaten kul hakkı yemiyorum oluyor. İhalelerde Özellikle makamda olan Ya da yakınlarının çoğu zaman imtiyaz kullandıklarını görüyoruz. Başkası alacağına biz alalım hem iyi yerlerde kullanırız diyorlar. Ben onlara hakkaniyet ölçüsüne uyguluyorsa başka yerlerde niye girmiyorsunuz diyorum. Oralarda sorun çıkar gerek yok diyorlar. İnanın bu gördüklerimin ve şahit olduklarımın 100’de biri bile değil. Yıllar önce sizin sayenizde bedava ev sahibi olmak için yapılan girişimi engelledik o zaman bile çok dışlandık bunun hak olduğunu iddia edenler olmuştu çok güvendiğimiz insanlar bile (siyasi ve dini önderler).mesela 2B takdir komisyonunda olan birisinin 2B kapsamında yeri olduğunu hatta üye olduktan sonra yeri aldığına şahit olduk uyardık ama bunun hakkı olduğunu idarecilerin bir şey demediklerini söylüyor ya da kimse bilmiyor hocam Allah rızası için bu siyasetçinin sınırları ve hakları nelerdir buna cevap verebilir misiniz?
Selamünaleyküm. Siyasetin ne kadar ağır bir yük olduğunu takdir etmeliyiz. Ömer bin Hattab radıyallahu anhın idaresinde o ağır bir yüktü. Sistemin Medine Sistemi olduğu bir zamanda ağırdı. Şimdiki sistemde ne olduğunu anlamak her hâlde zor olmayacaktır. İnsanların yönetiminde bir noktayı işgal edenlerin Allah korkusunu, ahiret endişesini unutmaları durumunda bir afet yaşıyoruz demektir. İdarede bulunan kardeşlerimize ‘dirilme günü’ nü hatırlatmaktan başka hiçbir söze gerek yoktur. O günü es geçtikten sonra her şey mubahtır.