Selamünaleyküm. Yaş itibariyle otuza merdiven dayamış, ufukta evliliğin gözükmediği, bezgin ve ruh dengesini yitirmiş bir kişi olarak yazıyorum yazabildiklerimi. Gemlenemeyen,heyulaya dönüşmüş şehvetin, zindanlarında ibadetlerime muhteva ve ruh katmaya çalışıyorum… Bedenimin arzularının altında eziliyor, şuurum bulanıyor, aklım kilitleniyor velhasıl çıkamıyorum bu girdabdan… Şeytan, insan fıtratı iradeye galebe çaldığı ve kader ne taşları hakediyor gibi vehimlerle(Allah’ım muhafaza buyursun bizleri) beni isyan deryasına itmeye çalışıyor gayri iradi.. Sizden hocam bu mevzuda reçete mahiyetinde öz tavsiyeler isteyeceğim ve İmam Gazalinin bekarların şehvetinin kırılmasında açlığı tavsiye etmesi ve bunu bizlerin alışkanlık haline getirmemizin dini sakıncası var mıdır? Bunu tatbikata geçirdiğimde nefsime zulmediyorum vesveseleri hücum ediyor bana, açlık nefse zulüm müdür? Büyüklerimizin tabakat kitaplarındaki yaşayışı (yeme içme hususunda ) bu çercevede bize meşruiyet sınırlarını ve hassas dengeleri çizmiyor mu? Allah hepimizi muhafaza etsin şehvetlerimizin şerrinden…
Selamünaleyküm. Şehvete karşı yemekle ilgili tavsiyeler pansuman tedavi niteliğindedir, nihai olarak etki edici değildir. Evlenmeyi kesinlikle ihmal edemeyiz. Çevre de önemli bir faktördür. Kiminle nerede oturup kalktığımız önemlidir.