En güçlü günlük ekonomi gazetelerinden … yazarlarından …’ün bayramla ilgili yazısı şöyle: (07/09/2010) ‘Kur’an’da ramazan bayramı ile ilgili açıklama yoktur. Bayram kelimesi sadece Maide 114’te geçer. Bu da İsa’nın son yemeğini işaret eder. Bayram hadislerde vardır. Peygamberimiz Medine’ye hicret ettiğinde İranlıların Nevruz ve Mihrican kutlamalarından etkilenmiş, bunların ümmet için uygun olmadığını ve yerine ramazan ve kurban bayramlarının kutlanmasını buyurmuştur.’ Sorum ise şu: Ramazan ve Kurban bayramlarımızla ilgili gerçek, doğru bilgi nedir, kaynağını nereden alır?
Bir kere, ‘Kur’an’da yoktur da hadiste vardır!’ şeklindeki bir çıkış bize ait değildir. Biz, Kur’an ve hadisi aynı konumda görüyoruz. İkinci olarak, oruç bile Mekke’de yoktu. O da Medine’de emredildi. Hac da ve daha pek çok ibadet Medine’de kondu. Kaldı ki hadislerde bayramdan söz ederken başkalarının bayramlarına işaret ederek: ‘Allah, onların yerine bu iki bayramı size verdi.’ şeklinde bir ifade vardır. Yani Ramazan ve Kurban bayramları bizzat Allah’ın dilemesi ve emretmesi ile gerçekleşmiştir. (Bkz. Ebu Davud, Salat,245/1131; Nesaî, Salatulideyn, 1/1555; Mavsılî, 3820) Peygamber aleyhisselam efendimizin sözü hakkında kanaatimiz ne ise bayram hakkındaki kanaatimiz de odur. Din bizim, bayram bizim; kime ne olmalı değil mi?