Ramazan orucu ertelenebilir mi?
Ramazan oruç ayıdır. Farz olan oruç Ramazandadır. Dinimizin geçerli saydığı bir özür olmadıkça oruç, Ramazan ayından sonraya ertelenemez. Ertelemenin caiz olması için şu özürlerden birinin bulunması gerekir. Bu özürler genel çizgilerdir. Her Müslümanın kendisine mahsus durumu, ilim ehline danışarak karar vermesi gerekir.
-Hastalık: Bir hasta, oruç tuttuğu takdirde hastalığının artmasından veya uzamasından korkarsa oruç tutmayabilir. Hastalığın durumu, geçmiş tecrübelerden bilinebileceği gibi, uzman bir doktorun tavsiyesiyle de öğrenilebilir. Hastalığı iyileşince tutmadığı oruçları kaza eder. İyileşmenin belli
bir zamanda olması gerekmez. Yıllarca uzasa bile vebale girmesi söz konusu değildir.
-Yolculuk: Ramazan ayında en az doksan kilometre mesafeye yolculuğa çıkan kimse oruç tutmayabilir. Gittiği yerde de on beş günden az kalacaksa ve kendisine ait bir yer değilse orada da oruç tutmayabilir. Yolculuk hâli bitince tutmadığı günleri kaza eder. Oruç tutmasında bir güçlük yoksa yolcunun oruç tutması daha hayırlıdır. Çünkü yolcunun oruç tutmaması sadece bir izindir. Sırf oruç tutmamak için yolculuğa çıkmak, oruç tutmamaya ruhsat oluştursa da iman zayıflığına delalet edeceği için tevessül edilmesi yanlış bir hareket olur.
-Tehdit Edilmek: Orucu bozmak için ölümle veya vücuduna bir zarar verilmekle tehdit edilen kimse, orucunu bozabilir. Bu tehdidin inandırıcılığı önemlidir. Bozduğu orucu sonra tutar.
-Gebe ve Emzikli Olmak: Hamile veya emzikli olan bir kadın, oruç tuttuğu takdirde kendisine veya çocuğuna bir zarar geleceğinden korkarsa oruç tutmayabilir. Hamile veya emzikli kadının oruç tutup tutamayacağı ile ilgili kararı uzman bir doktorun tavsiyesi ile verebileceği gibi kendi kararını kendisi de verebilir. Sütünün kesildiğini tecrübe etmesi, ayakta duramayacak hâle gelmesi, ciddi baş ağrısı, baş dönmesi gibi nedenlerle karar verip, oruç bırakabilir. Böyle bir kadının oruç tutmamasının hiçbir günahı yoktur. Hamileliğinin ileri günlerde olması da şart değildir. Hamilelik ve emziklilik hâli sona erince tutmadığı günleri kaza eder.
-Şiddetli açlık ve susuzluk: Oruçlu bir kimse, açlık veya susuzluk sebebiyle aklının bozulmasından veya vücuduna ciddi bir zarar geleceğinden korkarsa orucunu bozabilir. Bu konuda bilhassa yaz aylarında susuz kalmanın doğuracağı tehlikeli sonuç dikkate alınır. Ancak, susamakla, susuzluktan bayılmak gibi bir durum arasında önemli farklar olduğu bilinmelidir. Sonra uygun bir zamanda tutmadığı oruçları kaza eder.
-Yaşlılık ve Düşkünlük: Vücudu günden güne düşen ve oruca dayanamayan iyice ihtiyarlamış olan kimseler oruç tutmayabilir. Böyleleri için belirli bir yaş oranı yoktur. Önemli olan vücudun ayakta duramayacak hâle gelmesidir. Bunlar sonradan da orucu kaza edemeyecekleri için tutamadıkları her günün orucu yerine fidye verirler.
Bu özürlerden biri nedeniyle oruç tutamayan mü’minin Ramazan gününde yemesi ve içmesi günah değildir. Ancak Ramazanın azametini dikkate alarak, yemeyi ve içmeyi aleni yapmamak gerekmektedir.