Birkaç muvahhid kardeş ile Maide suresi tefsiri üzerine görüş alışverişi yaparken 44. ayeti kerime (Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir) hakkında zamanın Habeş hükümdarının durumuyla ilgili sonuca varamadığımız bir mesele ile karşılaştık. Sahabenin, peygamberimizin talimatıyla ilk hicreti Habeşistan’a ve Mekke dışındaki ilk tebliğin Habeş kralına olduğunu ve kralın muhacirlere karşı tutumunu, tebliğe karşı cevabını biliyoruz. Rasulullah’ın, bu kişinin gıyabi cenaze namazını kıldırdığı ve hakkında, ‘Habeş’te Salih bir kardeşiniz vefat etmiştir’ diye haber verdiğini de biliyoruz. Araştırmalarımız neticesinde belki bu konuda bize ulaşan az bilgiden veyahut külliyatımızın noksanlığından tatmin edici bir sonuca varamadık. Bu konudaki görüşünüz nedir?
Değerli kardeşim,
Bizim de size bu konuda aktarabilecek net bir bilgimiz yoktur.
Allah’a kalmış meseleler üzerinden bir sonuca varmak kesinlikle mümkün değildir. ‘Allah’a kalmış’ ile kastımız, bize sağlam yollarla açık bir bilginin ulaşmadığı konuları kastediyoruz. Rabbimiz dileseydi, bu konuda bir açıklamayı Peygamber aleyhisselamın lisanından bize tebliğ ettirirdi. Görüyoruz ki, böyle bir bilgi yoktur. Bu durumda bizim o bilgiye ulaşma çalışmamız daha fazla akıl yormamız, daha fazla fikir üretmemiz olacaktır. Fikir ürettikçe de bize bildirilmemiş bir konuşu bize göre yorumlamada ileri gideceğiz demektir. Bunun bize ne yararı olacak? Sözünü ettiğiniz mesele, kıyamet gününde bize sorulacak meseleler arasında var mıdır? Size tavsiyemiz şudur: Bize net olarak ulaşan konuları öğrenmeye daha çok vakit ayırın. Bu ve benzerlerini ise Allah’a havale edin.