Selamünaleyküm hocam. Nasıl okumalı-anlamalı-uygulamalı ve yazmalıyız? Tefsirler, kitaplar, dergiler, makaleler… okuyoruz. Sohbetler dinliyoruz. Birebir uygulamasak bile bize yararı çok fazla. İşte bu yararı arttırmak ve sürekliliğini sağlamak için nasıl bir yol izlemeliyiz? Nasıl okumalıyız? Okuyoruz, dinliyoruz, altlarını çiziyoruz, anlıyoruz, anlamadıklarımızı araştırıyoruz belki de. Peki ama yazma işini yapmak istersek bunlardan nasıl yararlanmalıyız? Nasıl bir strateji izlemeliyiz? Anlık faydalar dışında, yararı nasıl genele yayabiliriz? En önemlisi aklımızda nasıl tutmalıyız, ezber mi yapmalıyız, bu yönde gelişimi nasıl sağlayacağız? Okuduğumuzla kalmak istemiyoruz.
Aleykümselam. Okumak ve yazmak mü’minler olarak bize ait iki kavramdır. Okur ve yazar bir ümmetiz. Öyle idik, inşaallah da öyle olmaya devam edeceğiz. Mevcut okuyamaz/yazamaz durumumuz ilk örnek neslimize uygun bir durum değildir. Bunu birinci kural olarak kaydetmeliyim.
İkinci olarak da şunu söylememiz gerekir:
Okumak, herkes için meslek olabilecek nitelikte geliştirilebilir değildir. Herkes okuyabilir, okumalıdır da ancak okumayı bir zevk hâline getirebilmek bir kabiliyettir. O kabiliyet herkes için söz konusu olamaz. Olmasını beklemek de doğru değildir zaten. Normal bir hayat için gereken kadar okuma ve yazma becerisi için adeta farz olan okuma ve yazma diyebiliriz. Daha ilerisi için ise Allah kime kabiliyet verdi ise o, okuma ve yazmayı geliştirecektir. Bilhassa yazma için bu tespit çok önemlidir.
Üçüncü olarak da şu tespiti yapabiliriz:
Okumanın ilaç gibi günlük etkisi olmaz. Okumak, gıda gibidir. Bugünkü kilonuz ve kaslarınızda yirmi yıl önce yediğiniz bir çikolatayı arasanız bulamazsınız ama büyük ihtimalle o çikolata kaslarınızda, kemiklerinizde bir yerdedir. Size katkısını gözle göremezsiniz ama vardır. Bir çikolata gibi, bir sayfa yazı da birikimimizin bir yerinde durur biz onu göremeyebiliriz, görmemiz de gerekmez. Doğal okuma yöntemleri ile okumaya devam ederiz, okuruz, anlamaya çalışırız. Neticede ise kaderimizde yazılan kabiliyetimiz gelişecek veya başka bir yöne kayacağız.
Yazmada ise durum biraz daha farklıdır. Yazmada şöyle kabul edebilirsiniz:
Ya doğuştan yazma kabiliyetiniz olacak ve yazdıkça yazacaksınız ya da yazabilecek kadar okuyacaksınız. Okuyarak yazmayı geliştirmek ise yüz kazanıp bir harcamaya benzer. Yani yüz sayfa okuyan bir sayfa yazabilir. Her ikisinde de yine kabiliyet devrede olacaktır.
Okumak veya yazmak asıl gaye değildir neticede. Gaye kullukta muvaffak olmaktır. Onu becerdikten sonra okuma yazma bilmesek ne olur, olduğumuz gibi kalem olsak ne olur!
Size dualar ederim, dualarınızı beklerim. Allah’a emanet olun.