Hocam, geçenlerde fotokopi çektirmek için gittiğim kırtasiyenin camında gördüm Nureddin Hocanın sohbet programını olduğunu. Edirne’de yaşanan olayı da duymuştum lakin belki sohbetinden istifade ederim diye konferans salonunun yolunu tuttum. Kapıdan girdim ve panoda ”Nureddin Yıldız Programı üniversitemizde yapılmayacaktır ” yazısını gördüm, içim doldu, nasıl çıktığımı bilemedim salondan. Üniversitenin içinden geçerken baktım ki her yer haram her yer günah. Ey Nureddin Hocam ne yapacak bu ahir zamanın gençleri. Günlerce saatlerce boş içi boş konferanslar, kişisel gelim, yok efendim hümanizm adı altında bu gençler biz gençlerin önünde yüzlerce binlerce engel var. O kadar zoruma gitti ki sizin konferansınız iptal edilmesi, böyle bir zamanda içinde benimde olabileceğim belki onlarca insanın tutunacağı bir dal, nefsini imtihan etme fırsatı yakalayabileceğimiz bir programın iptal edilmesine o kadar üzüldüm ki. Allah bunların hesabını soracak. Soruma gelirsek biraz önce de bahsettim biz gençler nasıl Miraca çıkabiliriz. Böylesi kötü bir ortamda nasıl Hak yolunda kendi başımıza ilerleyebiliriz. Nasıl şeytanın verdiği vesveseleri elimizin tersiyle nasıl iter, ahir zamanın Müslüman genci nasıl Peygamberimizin (S.A.V) LİVÂÜ’L-HAMD SANCAĞI altında gölgelenecek gençler arasına girebiliriz? Biz gençler ne olacağız Hocam? Daha sorulacak o kadar çok soru var ki. Allah sizin gibileri bu ümmetin başından eksik etmesin İnşallah. Selam ve dua ile Allah razı olsun.
İşte, ilerlemenin basamaklarından biri de belki bu imtihandı. Tam bir kelime öğrenecekken engel oluşması da bir imtihan; kimin döküleceğini kimin kalacağını görmek istemiş olabilir Rabbimiz. Varsın iptaller olsun, biz yolumuza devam edelim. Engellerle yığılıp kalanlarla, engelleri aşıp maksuduna ulaşanlar elbette farklı olacaktır. Sıkıntı etmeyin, dua ederek bu yolu da aşarız biiznillah. Göreceksiniz yarın çok daha heyecanlı ve çok daha kazançlı olacaktır; sabredenler kazanacaktır. Yılmayın ve dökülmeyin. Allah’a emanet olun.