Hocam, Suriye, Irak, Filistin, Doğu Türkistan, Arakan ve diğer coğrafyalarda zulüm gören Müslümanlar için şahıs olarak ben ne yapabilirim? Her gece evimize gidip rahatça uyku uyumamızın hesabını Allah bizden sormaz mı? İnsanların umursamazlığı ve dünyaya düşkünlükleri korkutuyor beni; Allah bu nimetleri elimizden alırsa bunu hak etmiş olacağız gibi hissediyorum.
Biz bir ümmetiz. Peygamber aleyhisselam efendimiz bizi bir vücudun parçaları gibi görmek istiyor. Yeryüzünün neresinde olursa olsunlar, mü’min kardeşlerimizle ilgilenmemiz, acılarını acımız bilmemiz imanımızın gereğidir. Bu bir hakikattir. Bu hakikat kadar önemli bir hakikat daha vardır ki o da sizin sorunuzun asıl cevabıdır. Bizim acıyan bir yerimiz, diğer organların sağlam olması veya olmaması ile de alakalıdır. Bugün Müslümanlar olarak, bulunduğumuz her yerde ümmet olarak bulunuyoruz. Bir yerde güç zâfiyetimiz oluşursa o yeryüzünün başka bir köşesinde yara olarak ortaya çıkabilir. Sadece bir yerde bile mü’min kalitesinde güçlü olabilsek, bu diğer yerlerin sıkıntısının giderilmesi olabilir biiznillah. Bundan da anlaşılıyor ki, yaralı bölgemiz kadar biz de bir yara hissetmiyor olsak bile kendimizi güçlü kılmaya mecburuz. Bugün Türkiyeli mü’minler olarak, ayakta durmayı becerebilsek bu diğer bölgelerin de kurtuluşu demek olacaktır. Bu nedenle öncelikli vazifemiz acılarımıza ve acılılarımıza ağlamak hatta dua etmek değil bulunduğumuz yerde mü’min kıvamına ulaşmak için uğraşmaktır. Bu dua ile olabilir, sadaka ile olabilir, gayretle olabilir ama cihat şuurlu mü’min olmak diye de özetleyebiliriz bu düşünceyi.