Hocam kaza namazı var mıdır? Hadislerde 3 durumdan dolayı kaza namazı olduğunu biliyoruz. Bugün insanlar keyfi olarak namaz kılmıyorlar. Bir hocaefendinin yanına gittiklerinde ise onlara şu kadar senelik kaza namazın var denilince namaza başlama arzuları hepten gidiyor. Bazı alimler ise samimi bir tövbenin ardından kaza namazı olmaksızın namaza başlayabilecekleri yönde fetva verebiliyor. Bu durumda olan çok tanıdıklarımız var. Bizi aydınlatıcı bir cevabınızı istirham ediyoruz.
Namazın, dinin direği olmaktan dinde önemli bir ibadet olmaya doğru kaydığı bir zamanda yaşıyoruz. Dinin dağılacak en son halkası olan namaz, toplantı, misafir gibi hiçbir şekilde özür sayılmayacak nedenlerle terk edilebilmektedir. Daha da vahim olanı, Müslümanların namaz kusuru bulunan insanları ayıplı görmemeye başlamalarıdır. Diploma ve kariyerin namaz kusurunu örtebildiği bir zamanda yaşadığımızı bilmemiz gerekiyor.
Namaz, asla önemli bir ibadet olarak tarif edilemez. Namaz dindir, İslam’dır.
Namazın terk edilmesi durumunda kaza edilip edilmeyeceği hakkında konuşulanlar sözünü ettiğimiz anlayıştan kaynaklanmaktadır. Bu ümmetin ilim erbabı olan büyükleri (bunların başında da dört mezhep imamı gelmektedir.) namazın herhalükârda kesinlikle kaza edilmesi gerektiğinde ittifak etmişlerdir. Sadece İbn-i Hazm ve İbn-i Teymiye, BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE TERK EDENİN namazlarını kaza etmesinin mümkün olmadığını iddia etmişlerdir. Onlara göre böyle bir tavır kaza ile kapatılamaz bir durumdur. Ama onlar da BİLİNÇLİ BİR TERK OLMADIKÇA namazın kaza edileceğini söyleyenler arasındadırlar.
Netice olarak ilim erbabı, namazın unutma, sıkışıklık ve benzeri özürlerle kılınamaması veya kasten terk edilmesi halinde kesinlikle kaza edilmesi gerekmektedir. İmam Nevevi, bu konuda görüşüne dikkat edilmesi gereken ulemanın icmaı bulunduğunu söylemektedir. (Mecmu’, 1/578, Beytülefkârıddevliyye, Lübnan,2009)
Ümmet olarak, dinimizin direğinde ortaya çıkan gevşekliğe karşı topluca onu güçlendirme hamlesinde olmamız şarttır. Zaten fırsat kollayan tembel nefislerimizi, kenarda kalmış itibar edilmez görüşlerle kışkırtmak akıllıca değildir. Bu ümmet namazın din demek olduğuna, onu bir nedenle kılamayanın kesinlikle kaza etmesi gerektiğine ittifak etmiştir. Kimin ne diyeceği çok önemli değildir. Sözüne itibar edilir âlimler diyeceklerini demişlerdir. (Bkz. Said Ebu Ceyb, Mevsuatulicma’, 3/954, Dımaşk; el-İkna’ Fi Mesaililicma’, el-Fasî, Tahkik, Faruk Hammade, 1/354, Dimaşk,2003; el-İcma’ İnde Eimmeti Ehilssünnetilerbaa, 42, Riyad, 2003)
Namazın nasıl kaza edileceğine dair bilgiyi de herhangi bir ilmihalden okumanızda fayda vardır. Zira namazın kaza edilmesi ürkülecek kadar ağır bir yük değildir. Allah’ın rahmetinin ne denli geniş olduğunu unutmayalım.