Selamünaleyküm değerli ve sevgili hocam. Asıl soruma gelmeden önce izninizle bulunduğum durum hakkında açıklık getirmek istiyorum. 18 yaşındayım ve Almanya da yaşıyorum. İmam Hatip vb. bir okulda okumadım ama elhamdülillah Kuran ve hadise bağlı olan bir ailede büyüdüm ve her şeye rağmen İslami bir zeminin oluştuğunu söyleyebilirim. Toplumumuzda “eskiden ne kadar âlimler vardı. Gençlerimiz çok bozulmuş, dinden imandan haberleri yok” gibi söylemler geçer, edebiyatı yapılır. Ne kadar doğrudur tartışılır elbet ama bunları söylerken sanki samimi değil gibiyiz. Bu fakir üniversite öncesi okulunu bitirmek üzere ve bir İslam üniversitesine gitmek istiyorum. İslam ile ilgilenmekten başka bir isin uzun vadede bıkkınlık verdiğini düşünüyorum ve boş buluyorum. O kadar zaman harcayacağım bir üniversitede gerçekten sevdiğim bir bölümü okumak istiyorum, yoksa ne okuma süreci mutlu geçer, ne de ondan sonraki iş hayati. Bundan dolayı da iki üç sene evvel Medine üniversitesine gitmeye karar verdim. Ama bunu ne zaman anne babama açtığımda hiç olumlu bakmadıklarını gözlemledim. Ya da akrabalarımın. Mesela dayımın tepkisi “o bölümleri başka bir yeri kazanamayan örgenciler seçer” oldu. Hani İslam’a bağlı gençler yetiştirmek istiyorduk? Bu olumsuz tepkilerden sonra bu fikirden vazgeçer gibiydim nitekim Çaykaralı Hacı Hasan Efendi de okuyan rahmetli dedem de bir keresinde başka bir olay için “ilim öğrenmeye bile gitsen, anne babanin rizasi olmadan hic bir faydasi olmaz” demişti. Medine ye gitme fikrinden vazgeçecektim ki sizin “hür yürekli gençler” sohbetinizi dinledim ve beni çok etkiledi. Bir kuşa bağlanan zincirlerden birini anne baba diye tanımladınız ve benim hislerime tercüman oldunuz. Benimde anne babadan olsun çok sevdiğim insanlardan olsun, fazla zincirlere bağlı olduğumu anladım ki inşallah sizi doğru anlamışımdır. Ondan sonrada bir kez daha kesinlikle İslam okumak istediğime kanaat getirdim ve Mısır ya da Medine ye gitmek istediğimi anladım. Ama babamın hala bu işe olumlu bakmadığını biliyorum. Annem bu konu hakkında biraz olumlu düşünmeye başladı. Şimdi asıl sorum da burada. Asılsız ve boş nedenlerden dolayı bir anne veya baba oğlunu İslam’ı okumaktan alıkoyabilir mi? Benim yapmam gereken ne? Mesela babama ” baba ben Nureddin Yıldız’ın davetçi okuluna gitmek istiyorum” desem, cemaat farklılıklardan ve görüş ayrılıklardan dolayı bunu istemez. Bunun için bir sohbetinizde “Ebu Talib yeğenini seviyordu da ne oldu bu kuru sevgiye, simdi cehennemde kaynıyor” demeniz bile yeterli. Bilmem anlatabildim mi hocam. Ne anne babaya rest çekmek olur, ne de bu işten vazgeçmek. Baba istedi diye o kadar istediğim İslam bölümünden vazgeçipte hukuk mu okumam lazım mesela? Vesselam.
Selamünaleyküm. Anlaşılan babanız, sizin fikirlerinizin olgunlaşmadığını, hâlâ çocuk olduğunuzu zannediyor. Onu biraz daha ikna edici olmaya çalışın. Mısır veya Medine ise, sizin için uygun olmayabilir. Avrupa’da yaşadıkta sonra kaldıramayabilirsiniz oraları.
Bence Hukuk okurken de sevdanıza kavuşmanız mümkündür. Bir elde iki karpuz tutulur. Bir de bunu deneyin.