Babalar günü de anneler günü gibi Batı kaynaklıdır. Böyle bir güne mahsus bir baba veya anne sevgisini yılda bir kez hatırlamak, dinimize göre tavsiye edilen bir şey değildir. Bilakis, İslam dini, anne – baba hakkında, sürekli tavsiyede bulunan kitabını/Kur’an’ı onların eline vermiş ve ona göre hareket etmelerini emir vermiştir:
“Rabbin sadece kendisine ibâdet etmenizi ve anne-babaya iyilik etmeyi kesin olarak emretti. Şayet bunlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, sakın onlara “Öf!” deme. Kendilerini azarlama, onlara güzel ve tatlı söz söyle. Onlara karşı daima alçak gönüllü olup, şefkat ve merhamet kanatlarını ger. Ve: ‘Rabbim! Ben küçük iken onlar beni nasıl merhametle yetiştirdilerse, sen de onlara öylece merhamet et’ de.” (İsra, 17/23-24).
” Biz insana, ana-babasına karşı iyi davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu zayıflık üstüne zayıflık çekerek (karnında) taşımıştır. Sütten kesilmesi de iki yıl içinde olur. (Onun için biz insana): “Bana ve ana-babana şükret.” (diye tavsiyede bulunmuşuzdur). Dönüş, ancak Bana’dır. Eğer anne ve baban, bilmediğin (var olmadığı için bilinmesi söz konusu olmayan) bir şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, onlara itâat etme. Fakat onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yolunu tut. Sonunda dönüşünüz yalnız Bana’dır. O zaman ben size, yaptıklarınızı haber vereceğim.” (Lokman, 31/14-15).
Konumuzla ilgili son ayetin cümlelerine çok dikkat etmek gerekir. Özetle tekrarlamak gerekirse:
“Ey insan! Eğer onlar/anne-baban, seni bana (yani: Allah’a) karşı isyan etmeye teşvik etseler bile, bu konuda onların dediğini yapma, ama yine de dünyada olduğunuz sürece, onlara karşı saygıda, güzel davranmada kusur etme!..”
Allah’ım! Bu ne müthiş merhamet, bu ne harika şefkat, bu –Seni inkâr eden bir kâfir bile olsa- anne ve babaya karşı ne inanılmaz hoşgörü, o saygısızlara karşı, bu ne incelik, şu saygı ve sevgi tavsiyelerinde! İslam dini, her konuda olduğu gibi, bu konuda da ortaya koyduğu evrensel ahlâkî prensipleriyle, başka doktrinlerle kıyas kabul etmez meziyetlere sahip olduğunu tarihe tescil ettirmiştir.
Yazılanlara göre, Babalar Günü ilk kez 19 Haziran 1910’da Washington’un Spokane şehrinde kutlanmış. Daha sonra diğer eyaletlere yayılmış. Ancak Babalar Günü resmi olarak 1924 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Calvin Coolidge’in desteğiyle kutlandı. 1966 yılında ise o dönemin başkanı Lyndon Johnson, her yıl haziran ayının üçüncü pazarının Babalar Günü olarak kutlanacağını açıklayan bir bildiri yayımladı.
Kur’an-ı Hakîm, yalnız yılda bir defa değil, her gün kendi muhataplarına bu telkinleri tekrarlamaktadır. Burada “tereciye tere satmak” sözünü hatırlamamak mümkün mü? Batılılar hep bunu yapıyorlar. Bize, kendi malımız olan güzellikleri bozarak, -tabir yerindeyse- tereyi biraz da küflendirerek bize satıyorlar. Biz de mal bulmuş Mağribi gibi, kaliteyi, fiyatı sormadan sırf Batı patentli olduğu için, fikir ve düşünce planında hiç bir pazarlık yapmadan alıyoruz. Bu işin bir tarafı…
Bununla beraber, bu gibi günlerin kutlanması, bir dinî ritüel değildir. Dolayısıyla, bu açıdan başka bir dinin merasimini taklit etmek söz konusu değildir. Evrensel bir kutlama olarak ortaya çıkan bu gibi günlerde, İslam’a aykırı haram bir fiil işlenmediği takdirde, kutlanmasında bir sakınca yoktur. Hatta, eğer anne-babaya karşı gerçekten bir saygı ve sevginin geliştirilmesine ve onlara yardım ellerinin uzanmasına bir katkı sağlıyorsa, bu İslam açısından da hoş görülür.
“Karşılıklı hediyeleşin, bu vesile ile sevgiyi paylaşın.”
mealindeki hadis-i şerifin ışığında konuya baktığımızda, bu tür kutlamalar, meşru dairede cereyan eder ve karşılıklı hediyeleşmelerle aile fertleri arasında sevgi ve saygının paylaşımına katkı sağlayacaksa, bu güzel davranışa, dinlerin en güzeli İslam dini elbette karşı çıkmaz, aksine teşvik eder.
Prensibimiz şu olmalı: Allah’a isyanı taşımayan, insanlara yararlı olmayı ön gören her davranışa, İslam’ın vize vereceğinden şüphe etmemek gerekir. İslam’da: Vacibe vesile olan şeyler vacip, harama vesile olan şeyler haram olarak kabul edilir. Dolayısıyla, Allah’ın emri olan anne-babaya karşı saygı ve sevgiyi öngören bir davranış insanlık adına alkış alır. Yeter ki, bu tür kutlamalar, içki, kumar vs. gibi haram işlere bir bahane teşkil etmesin!