Neden, İslam gündeme geldiğinde ilk tartışılan konulardan biri ‘kadın’ olmaktadır?
Kadın, hayatın yarısıdır. İnsan, kadın ve erkekten oluşmaktadır. Kadınsız bir hayat düşünülemeyeceği gibi, onsuz bir din de düşünülemez. Aynı şekilde kadınsız bir imtihan da düşünülemez. Rabbimiz, bizi imtihan etmeyi murat etiğinde, bünyemize o imtihanın araçlarına da koydu. İçimizdeki cinsel şehvet arzusu bu araçlardan biridir. Cinselliği nedeniyle erkeğe karşı kadın, kadına karşı kadın, ilk insanlardan beri sorundur. Allah’ın insanı, terbiye eden kuralları arasında da kadınla belirginleşen şehveti dizginleme kuralları göze çarpan en önemli kurallar arasındadır.
İslam bir eğitim dinidir. İnsanı başıboşluktan, ilahi terbiyeye almakta ve cennete girmeye müsait hale getirmektedir.
Ana ekseni şer etrafında dönen anlayışların, İslam’la mücadele ederken önlerine çıkan ilk engel, fıtratı bozulmamış, hilkatine uygun yaşayan Müslüman kadınlardır. Elbette, Müslüman kadına karşı yoğun bir tepki gösterecek ve onu asli kimliğinden koparmaya çalışacaklardır. Çünkü Müslüman kadın bozulduktan sonra, onların cephelerde savaşmasına gerek kalmadan kazanacakları bir savaş söz konusu olacaktır. Kadın üzerinden savaşırken, öne sürebilecekleri şey, Müslüman kadını farklı yapan şeylerdir. Şimdi Müslüman kadınların bile onların söylediğine inanıyor olması, savaş esnasında iman zafiyetinin tezahürü ile ortaya çıkan açıklarımızdır. Allah’a sığınıp yolumuza devam etmek durumundayız. Onların icat etmek istedikleri kadın tipi ortadadır. İslam’ın yaşatmak istediği kadın tipi de bellidir. Onlar, vücudu para eden, ifsat aracı olarak kullanılan, başıboş bir kadın isterler.
İslam ise;
– İmanı güçlü,
– İbadeti sürekli ve ihlâslı,
– Çok doğuran
– Nesil yetiştiren,
– Eşinin yüreği,
– Cihad eden bir kadın ister.
Bu isteği doğrultusunda da kadına ayrıcalıklar ve muafiyetler getirilmiş, adeta erkek kadının hizmetine verilmiştir. Kâfirler ise, anlamak istemedikleri hakikati kendi sefih anlayışlarına göre şekillendirmeye çalışmaktadırlar. Meselenin özü budur.