Hocam Hristiyan ve Yahudilerden cennetlikler var diyorlar bu konu hakkında ne diyorsunuz delil olarak âli İmran 113. ayeti delil olarak gösteriyorlar o zaman bizim dinimizin bir anlamı kalmamış olmuyor mu? Eğer böyle bir şey yoksa lütfen tatmin edici bir cevap verir misiniz çünkü çok tartışma konusu oluyor.
Selamünaleyküm. Hak ile batıl arasındaki savaşın ilk insandan bu yana devam ettiğini ve son insana kadar da süreceğini hepimiz biliriz. Zaten var olmamızın, haktan yana tavır koymamızın mantığı da bu değil midir? Burada tereddüt edilecek bir durum da yoktur. Yalnız şöyle bir ince ayrıntı var ki pek çok kardeşimiz bu ayrıntıyı kavramakta zorlanmaktadır. O ayrıntı da şudur: Hak ile batıl arasındaki bu derin savaş, sadece meydanlarda kılıçlarla sürdürülen bir savaş değildir. Bedir, Uhud, Malazgirt ve Çanakkale gibi isimler, hak batıl savaşının yapıldığı yerlerdendir. O savaşın çeşitlerinden biridir bu savaşlar. Evlerde, caddelerde, çarşılarda aynı savaş sürmektedir, sürecektir de. Hatta camilerimizde bile bu savaşın izlerini görmemiz mümkündür. Medreselerde de hak batıl savaşının izlerinden görmeye şaşırmamalıyız. İnsanın bulunduğu her yer ve zamanda hak ve batıl aynı anda bulunacak demektir. Hak batıl ne zaman bir arada bulunursa orada bir savaş olacaktır. Dünya bu demektir, biz bunun için hak tarafında bulunmayı yeğledik. Batılın hücumlarını göklerden yağan bombalar, sınırlardan giren askerler olarak sınırlandırırsak yanılırız. Savaş uçaklarının pilotları yerine spikerler görülebilir. Bomba yerine söz yağabilir üzerimize. Sınırlarımızdan sızan teçhizatlı askerlerin yerine eli kalemli, dili mikrofonlular görebiliriz karşımızda. Düşmanımız, dışımızdan gelebileceği gibi içimizden de türeyebilir. Savaşın mantığı budur. Sözü edilen Hristiyan ve Yahudilerin de cennete girebileceğine dair dedikodu da bu türden bir meseledir. İçimize nasıl ve kimler tarafından sızdırıldığını, sonuç olarak ne beklediklerini izah etmeye gerek duymuyorum. Zira en uçtaki bu konuları irdeleyenlerin esasen cennet gibi bir dertleri yoktur ki cennete kimin girip kimin girmeyeceğini merak etsinler. Neticede de, onların cennete girmeyeceğini söyleyenlerden rahatsız olsunlar; onların derdi cennete girmek değil, kimsenin cennetlik olmasını istemeyen şeytana hizmet etmektir. Meselenin maalesef özü budur. Bunun için biz, ailemizde, işimizde, sohbet ortamlarımızda bu tür konuların konuşulmasını fitne olarak görürüz. Akidemizin sarsılmasına yönelik bir saldırıdır bu. Uzak durmak, cevap bile vermemek en güzelidir. Bizim kati imanımız şudur: ‘Lailaheillallah Muhammedünresulullah’ demeyen cennete girmeyecektir. On dört asırdan beri böyle iman ediyoruz. On dört asırdan beri de Hristiyanlar ve Yahudiler, yanlış düşündüğümüzü bilakis onların da cennete gireceklerini söylüyorlardı. Şimdi değişen şu oldu: Bazı Müslümanlar da onlara katıldı. O kadar. Ama biz, ashaptan gördüğümüzde sabitiz. Bu şekilde yaşamak ve ölmek istiyoruz. Allah’a emanet olunuz.