Bir iki aydır bilhassa bakkallar, nalburlar, fırınlar ve daha birçok alışveriş yapılan kurumların yaptıkları satışlarda fiş kesmemelerinin dini boyutunu düşünerek bir tavır alma yoluna gidiyorum. Bugün konuyla ilgili fetvalarınıza baktım ve iki fetvanızın son cümlesini okuduktan sonra acaba abartıyor muyum diye düşündüm. 1.si: (…) Bu da dinle değil vatandaşlıkla alakalı bir durumdur. 2.si: (…) Vergi vermeye hayran olmaya da gerek yoktur elbette. Hocam mesela bu ramazanın son 3 günü için bir giyim mağazasında çalışmak üzere kuzenim teklifte bulundu. Ancak ben o mağazanın sattıkları ürünler için fiş kesmediklerini bildiğimden bu teklifi reddettim. Ayrıca gittikçe fiş kesmeyen kurumlardan alışverişi kesmek gibi bir düşüncem var. Çünkü şöyle bir mantık yürütüyorum; Eğer bu tarz bir ticareti devlet yasaları da olsa dikkat ederek götüren kurumlar varsa diğerlerinin yapmaması bir haksızlık ortaya çıkarır. Bu haksızlık kul hakkına kadar gider mi yoksa dediğiniz gibi dinle değil de vatandaşlıkla alakalı mı bakmalıyım? Çevremdeki insanları da yanlış bir kalıba sokmak istemiyorum. Ek olarak mesela İstanbul’da belediye otobüslerini kullanırken öğrenci olmadığı halde arkadaşının veya kardeşinin öğrenci kartını kullanarak indirimli seyahat etmeği de vatandaşlık olarak mı ele almalıyız? Özellikle fiş kesme konusunda çok git gel yaşıyorum; sistem olarak ne bir denetlememiz düzgün işliyor ne de insanlarımız bilinçli, ne dersiniz hocam, nasıl hareket etmeliyiz?
Selamünaleyküm. Güzel kardeşim,DİN ÜZERİNE OLMAYI reddeden bir devletin vergisini dine göre düşünmek mantıklı değildir. Olsa olsa devletin dine baktığı gibi biz de vergiye bakarız. Siz bir nebze abartıyorsunuz. Otobüste bilet kaçırmak gibi aleni bir hırsızlıkla bunun kıyas edilmesi de sağlıklı değildir. Orta bir yolu bulmanızı tavsiye ederim. Allah’a emanet olun.