Hocam birkaç ay önce sizin bir sohbetinizi dinlemiştim. Kur’an-ı Kerim’in iyi niyetle dahi olsa şakaya alınamayacağına dairdi sohbetiniz. Tam olarak hatırlayamıyorum ama bir sahabe efendimizin Kur’an-ı Kerim’i okuyan başka bir sahabe efendimize kilolu olduğundan dolayı şaka yapmış ve Kur’an-ı Kerim’le ilişkilendirmişti. Bunun üzerine ayetler inmişti. Ben bugün şöyle bir olay yaşadım: Arkadaşlarımla yemek yerken bir arkadaşımın boğazına bulgur tanesi kaçtı ve bayağı bir öksürdü. Bunun üzerine ölümün ne kadar yakın olduğundan bahsettik. Diğer bir arkadaşım ölecek olursa ibret alınacak bir olay olacağını söyledi ve biz o bulgur tanesini ibret alasınız diye yarattık gibi bir şey söyledi, Kur’an-ı Kerim’de geçen ayetler gibi. Güldük. Ben de bunun üzerine hala ibret almayacak mısınız dedim. Güldük, hocam ama inanın kötü bir niyetimiz yoktu. Haşa dalga geçmek falan gibi kesinlikle değil. Sadece sohbet ortamında şakalaşmaktı. Ama söyler söylemez sizin bu sohbetiniz aklıma geldi ve o kadar pişman oldum ki. Ağzımdan çıkmadan aklıma gelse kesinlikle söylemezdim. O andan itibaren içim içimi yiyor. O kadar üzgünüm ki. Bir yandan niyetimin kötü olmadığını Allah biliyor diyorum ama diğer yandan sahabe efendimizin de niyeti kötü değildi ve buna rağmen o ayetler indi. O kadar üzgünüm ki hocam. Ne yapmalıyım? Nasıl tövbe etmeliyim? Ben de o ayetlerin muhatabı mıyım acaba? Çok üzgünüm, çok pişmanım hocam. Bir yol gösterin. Allah razı olsun.
Selamünaleyküm. Bütün hatalarımızdan istiğfar etmeliyiz. Bu hatadan da istiğfar edin. Allah rızasına kavuşmayı hepimize müyesser kılsın.