İslam‘a danışmadan yapılan evliliklerde yaşanan sorun-ların cevabını dönüp İslam’da ara-mak, tarlaya domates ekip patlıcan beklemeye benzer. Evliliğin teme-lini oluşturan öğelerde titiz davran-mak; İslam’ın terazisinde ölçmek ve tartmak ancak ahiret inancının yerleştiği gönüllerde filiz bulabilir, boy atabilir. Dini yaşama ve yaşatma mücadelesinde kendine saygıyla yer ayırtmış olanlar; dinin kararla-rına duydukları güvenle refleks ola-rak her konuda dine danışacak ve gereğini akılları ve milletlerinin örf-leriyle harmanlayarak güvenle ha-yata aksettireceklerdir.
1- “…Kötü kadınlar, kötü erkeklere; kötü erkekler, kötü kadınlara; iyi ve temiz kadınlar, iyi ve temiz erkeklere; iyi ve temiz erkekler, iyi ve temiz kadın-lara (yaraşır). Bunlar, onların demekte olduklarından uzak-tırlar. Bunlar için bir bağışlanma ve güzel bir rızk vardır.”
2- Rasül-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyuruyor: “Ahlâk ve dinini beğen-diğiniz birisi kızınızı istemeye geldi-ğinde ona red cevabı vermeyiniz. Aksi takdirde yeryüzünde fesat ve büyük bozgunculuk olur.”
Müslüman bir kızın seçeceği eşinde araması gereken ilk değerler iman, takva ve ahlâk esasına göre olmalıdır.
3- Rasül-i Ekrem (s.a.v)’in “Kim bir kadınla sırf güzelliği için evlenirse, sevdiği şeyi onda göremez. Yine kim bir kadınla sırf onun malı için evle-nirse, Allah onu malıyla yalnız başına bırakır. Öyleyse sizler dindarlarla evleniniz.”
4- Bir hadis-i şerifte şöyle buy-rulur: “Kadın dört şey için nikâh edilir: Malı, aile şerefi, güzelliği ve dindarlığı için. Ey eli toprak olası in-sanoğlu, sen dindar ve ahlâkı güzel olanını tercih et!” Burada, kadın bakımından “dindarlık ve ahlâk güzelliği”ne dikkatin çekilmesi, diğer vasıfların aranmayacağı anlamına gelmez. Ancak mü’minlerin evlilik-lerinde ilk aranılacak vasfın bu olduğunu ifade eder.
5- Sağlıklı bir evliliğin oluşabil-mesi için nikâhtan önce dikkat edil-mesi gereken hususlar, başvurul-ması kaçınılmaz, yahut faydalı olan tedbirler vardır: Biri kadın, diğeri erkek de olsa iki insanın ve iki Müs-lümanın, belli şartlara ve sınırlara riâyet ederek görüşmesi, konuş-ması, tanışması caizdir.
Eğer bir kadınla bir erkek, evlenmek mak-sadı ile tanışmak ve görüşmek isti- yorlarsa, şerîat sınırları biraz daha gevşemekte, görülebilecek yerler ve şehvet duyma ihtimâli bulunsa bile bakma konularında ruhsatlar getirmektedir. Şerîatın bu müsâ-mahası bile nikâhtan önce tarafların birbirini görmesi ve tanımasının ne kadar önemli olduğunu anlatmaya kâfidir. Bu görme ve tanımanın sı-nırı, ruhsatları aşmamalıdır.
6- Eşlerin karşılıklı huzûr ve sükûn bulmaları, evlilik birliği içinde bir takım maslahatların gerçekleş-mesi, karı-kocanın birbirine denk olmasıyla kolaylaşır. Bu bağlamda fıkhi bir terim olan “kefaet” karşımıza çıkar
7- “Kefaet; ‘Denk olmak’ mâ-nâsınadır. Hanefi fukahası erkeğin; nesep yönünden, İslâmiyet noktasından, mala sahip olma durumundan, hırfet (sanat, ticaret, ziraat ve bunun gibi sahalarda kabiliyet) nok-tasından ve diyaneten evleneceği kadının aşağı olmaması üzerinde durmuştur. Esasen bu sahalarda; kadın erkekten üstün olursa, aile saadetinin temini güç olur. Kefaet; nikâh kıyılmadan önce erkekte aranır. Nikâh kıyıldıktan sonra; kefaet üzerinde durulmaz.
8- Kefâet (denklik) şartı ye-rinde olmakla beraber bu şartın içeriği sabit değildir, değişkendir. Bu sebepledir ki, ilgili tavsiyeler denk-lik üzerinde durmuş, fakat denkliğin içeriği konusunda kesin, değişmez, detaylı açıklamalar getirmemiştir. Denklik örf ve âdete, tarafların bilgi ve kültür seviyelerine, gördükleri eğitime, benimsedikleri değerler sistemine göre değişik tablolar oluşturmaktadır. Objektif ve bağla-yıcı denklik şartları, akdin kuruluş ve sıhhat şartları arasına girmiştir. Müslüman kadına, Müslüman ol-mayan erkek -serveti, makâmı, so-yu, boyu ne olursa olsun- denk ola-maz (bunların evlenmeleri caiz değildir.)
Gene umûmî bir tavsiye olarak Hz. Peygamber (s.a.v.) eş seçiminde soy, güzellik ve zengin-likten önce dindarlık ve ahlâkın aranmasını istemiştir. Din, dîni yaşa-ma ve ahlâk bakımlarından denklik sağlandıktan sonra detaylar, yo-rumlar, zevkler, beklentiler, kültür seviyesi, sosyal itibar gibi denklik faktörleri aranmalıdır. Bu vasıflarda ve kademelerde denkliğin, sağlıklı ve sürekli bir evlilik birliğinin kurul-masında ihmâl edilemez etkileri ve katkıları vardır.
9- Ve Hz. Hasan (r.a.): “Bekâr bir kızım var, onu nasıl bir erkekle evlendirmeliyim?” sorusuna; “Onu takvalı birisiyle evlendir, zira kızını severse kıymetini bilecek, sevmez-se de ona zulmetmeyi reva görme-yecektir.” şeklinde cevap vermiş