Ehl-i sünnet itikatında olan kimse hayatta olan mü’minlerin dualarından ve verdikleri sadakalardan kabirdeki Müslümanlarında faydalandıklarını hak bilmelidir.Buna inanmayan itikatta bid’ate düşmüş olur.Resûlullah Efendimiz (s.a.v)-Kimin ana ve babası Müslüman olarak ölürse onlar için dua etsin,Allahü Teâlâ’nın bağışlamasını istesin.”buyurmuşlardır.İsâ (a.s)yanından geçtiği bir kabirden ölüye azab edildiğini duydu.Bir kaç gün sonra aynı kabrin yanından geçerken ölüyü Allah’ın rahmeti ine muamele edildiğiini işitti ve kabir sahibine sordu.Kabirdeki;“Dünyada oğlum beni unutmadı ve benim için sadaka verdi de azabım rahmete döndürüldü.” dedi.Resûlullah Efendimiz(s.a.v) buyurdular.“Sizlere ne oluyor kisâlih bir amel işlediğinizde,ana babanızı hatırlamıyorsunuz? Halbuki bu iyi amelinize verlecek sevabınızdan birşey eksilmeden onlarda bir pay verilir.”“İnsanların en hayırlısı haccederek,sadaka vererek,köle azad ederek veya Allah için nezrederek(adayarak) ana babasına iyilik edendir.”Resûlulah Efendimiz (s.a.v): ” Ölülerinize hediiye veriniz” buyurdular.Ashab-ı Kirâm. Neyi hediye edelim?”dediler.Hz.Peygaber aleyhisselam;“(ölülere ) hediye dua ve sadakadır” buyurdular.Kim farz olduğu halde haccetmeden ölürse veya ödemesi icab eden borcu ödemeden ölürse evladı onun için hacceder ve borcunu öder.Bir kimse bir amel işleyip sevabını ahbabına bağışlarsa Cenâb-ı Hak o kimseye on katından yediyüz katına kadar sevap ihsan eder.Bağışlanan kimseyede sevap eksilmeden ulaşır.İnsana dost ve sevenlerini toprağın altında unutmak yakışmaz.