Delailü L Hayrat – Çarşamba

 Delail-ül Hayratı Okumanın FaziletiEserin yazılış sebebiyle ilgili olarak hârikulâde iki olay zikredilmektedir. Bunlardan ilki şudur:İmam Cezûlî, bir gün kuyu başına abdest almak için gittiğinde, kuyuda suyu çıkarmak için kova olmadığını görür. Ne yapacağını bilemez bir durumdayken, orada bulunan küçük bir kız, şeyhe sıkıntısının sebebini sorar. Şeyh de kova bulamadığını dolayısıyla da istediği suyu çekemediğini anlatır. Bunun üzerine küçük kız: “Efendim, herkes sizin kerâmetlerinizden ve nâil olduğunuz hayırlardan bahsediyor, siz ise bir kuyudan su bile çıkaramıyorsunuz!” diyerek kuyunun başına gelip kuvvetli bir şekilde içine doğru üfler. Bunun üzerine Allah’ın izniyle kuyunun suyu taşar ve İmam Cezûlî bu sudan abdest alır. Abdestten sonra İmam’ın: “Kızım, bu kerâmete nasıl nâil oldun?” diye sorması üzerine o bahtiyar kız, bu şerefe, “Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)’e bağlanıp O’na çok salavât getirmekle” nâil olduğunu söyler. (1)İkinci hâdise de birincisiyle bağlantılı gibidir:Nakledilir ki bu (yukarıdaki) olaydan çok etkilenen İmam Cezûlî, “Acaba benim salavât-ı şerîfeye bağlılığım az mıdır?” diye endişe edip, o gece uykusu kaçmış bir vaziyette düşünüp yatarken, ayın bedir olduğu bir gecede, gece yarısından sonra karısının, yatağından kalkıp, güzel elbiselerini giyip başını örttükten sonra evden çıktığını görür. Bu vakitte nereye gider diye öfkelenerek dışarı çıktığında, hanımının önünde ve arkasında birer arslan olduğu halde deniz kenarına gittiğini görür. Merakla onu takip eder. Hanımı sahile geldiğinde aslanlar burada kalır. Kadın denizin üzerinde yürüyerek denizin ortasındaki ıssız adaya gelir. Burada abdest alıp teheccüd namazını kıldıktan sonra dua ve niyazda bulunur. Denizin üzerinden, geldiği yoldan tekrar sahile döner ve önceki gibi aslanlarla beraber yürüyerek evine gelir. Onları uzaktan izleyen İmam Cezûlî, onlardan önce eve gelip yatar.Aynı hadisenin üç gün tekrar ettiğini gören İmam, üçüncü günün sabahında, bu sırrı hanımına sorar. Hanımı bu durumun yıllardır devam ettiğini söyleyince, böyle bir fazilete nasıl nâil olduğunu merak eder. Hanımı: “Resûlullah’a (sallallâhu aleyhi ve sellem) çok salavât-ı şerîfe okuyarak” şeklinde cevap verir. İmam: “En çok hangi salavâtı okuyorsun?” diye sorduğunda eşi, bunu söylemesine izin verilmediğini ancak muhtelif salavâtları topladığı takdirde içlerinde o salavâtın olup olmadığını söyleyebileceğini belirtir.Bunun üzerine İmam Cezûlî, muteber kitaplardan ve asrında yaşayan büyük şeyhlerden aldığı salavât ile Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in bizzat kendisinin öğrettiği salavâtı, ashâb-ı kirâm ve ulemâ-i izâmın vird edindikleri salavât-ı şerîfeleri seçip bir kitap telif eder ve eşine gösterir. Hanımı da söz konusu salâvatın bu kitapta birkaç defa geçtiğini ve bu kitabı okuyanın Allah’ın izniyle Allah’ın rahmetine ve Resûl’ün (sallallâhu aleyhi ve sellem) şefaatine nâil olacağını söyler.Bundan dolayı şeyh bu kitaba Delâilü’l-hayrât ve şevâriku’l-envâr adını verir.(2)***Delail-i hayratı belli zamanlarda düzenli bir şekilde okuyanların çok sevap kazanıp rızay-ı ilahîye ve Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in şefaatine nâil olacakları, günahlarının mağfiret edileceği, kötü huyları terk edip iyi huylar edinecekleri, maddi ihtiyaçlarının karşılanacağı ve dünya işlerinin düzeleceği belirtilmiştir.Delâil’i kırk günde kırk defa okuyan insanın Allahın izniyle murâdına nâil olacağını ve sıkıntısının giderileceğini eserin şarihlerinden el-Fâsî, zikretmektedir.(3)(1) Vassâf, Hüseyin, a.g.e. I. 250; Nebhânî, Yusuf b. İsmâil, a.g.e. I. 276.(2) Kara Dâvûd, Tevfîku muvaffiki’l-hayrât, s.1-5; Vassâf, Hüseyin a.g.e. I. 250.(3) Fâsî, a.g.e. s.24 ÇARŞAMBA1- Allâhım ! efendimiz Muhammed’in ruhlar arasındaki rûhuna, cesetler arasındaki cesedine, kabirler arasındaki kabrine, onun âl-i’ne ashâbına salât ve selâm eyle.2- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e onu zikredenlerin her zikredişinde ona salât ve selâm eyle.3- Allâhım ! efendimiz Muhammed’i yâd edip hatırlamaktan gâfil olanların sayısınca ona salât eyle.4- Allâhım ! ümmî nebî efendimiz Muhammed’e, mü’minlerin anneleri olan zevcelerine, zürriyetine, ehl-i beytine sonsuz salât ve selâmla salât eyle, selâm eyle, bereket ihsân eyle.5- Allâhım ! ilminin kuşattığı ve Ku’ân-ı Kerîm’in bildirdiği gerçekler sayısınca ancak senin râzı olacağın ve kendisine lâyık olan salâtla efendimiz Muhammed’e salât eyle. Vesîle makâmını, fazîlet ve yüksek dereceyi ona ihsân eyle. Allâhım ! kendisine va’d ettiğin Makâm-ı Mahmûd’a onu ulaştır. Lâyık olduğu şekilde onu mükâfaatlandır. Nebîlerden, sıddıklardan, şehitlerden ve sâlihlerden olan bütün kardeşlerine de salât eyle.6- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e salât eyle. Onu kıyâmet günü sana en yakın makâma yerleştir.7- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e salât eyle.8- Allâhım ! ona izzet, rızâ ve cömertlik tâcını giydir.9- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e kendisi için senden istediği şeylerin en fazîletlisini ona ihsân eyle. Allâhım ! herhangi bir kulunun efendimiz Muhammed için senden istediği şeylerin en fazîletlisini de ona ihsân eyle. Allâhım ! efendimiz Muhammed’e kıyâmet gününe kadar senden istenilmiş olanların en fazîletlisini kendisine ihsân eyle.10- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e; Âdem, Nûh, İbrâhîm, Mûsâ, ve Îsâ’ya, bunlar arasındaki bütün nebîlere rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin üzerine olsun. Allâhım ! efendimiz Muhammed’e; Âdem, Nûh, İbrâhîm, Mûsâ, ve Îsâ’ya, bunlar arasındaki bütün nebîlere rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin üzerine olsun. Allâhım ! efendimiz Muhammed’e; Âdem, Nûh, İbrâhîm, Mûsâ, ve Îsâ’ya, bunlar arasındaki bütün nebîlere rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin üzerine olsun.11- Allâhım ! efendimiz Âdem babamıza, annemiz Havvâ’ya meleklerinin salâtı kadar salât eyle. Allâhım ! efendimiz Âdem babamızı ve annemiz Havvâ’yı en yüce firdevs cennetine koyup üstün nîmetlerde râzı edinceye kadar, onlara bol rahmet ve kereminden ihsân eyle.12- Allâhım ! ana-babayı çocukları sâyesinde mükâfaatlandırdığın şeylerin en fazîletlisiyle onları mükâfaatlandır.13- Allâhım ! efendimiz Cebrâîl’e, Mîkâîl’e, İsrâfîl’e, Azrâîl’e, arşı taşıyan meleklere, diğer meleklere, mukarrabûn makâmındaki meleklere bütün nebî ve rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin üzerine olsun.Allâhım! efendimiz Cebrâîl’e, Mîkâîl’e, İsrâfîl’e, Azrâîl’e, arşı taşıyan meleklere, diğer meleklere, mukarrabûn makâmındaki meleklere bütün nebî ve rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin üzerine olsun.Allâhım! efendimiz Cebrâîl’e, Mîkâîl’e, İsrâfîl’e, Azrâîl’e, arşı taşıyan meleklere, diğer meleklere, mukarrabûn makâmındaki meleklere bütün nebî ve rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin üzerine olsun.14- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e bildiklerin sayısınca, bildiklerinin sonsuz ağırlığınca hattâ kelimelerinin adedince salât eyle.15- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e hiç eksilmeyen salâtla salât eyle.16- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e sonsuzluğa kadar hiç eksilmeyen, hattâ zaman tükense bile bitip tükenmeyen salâtla salât eyle.17- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e yaptığın salât ve selâmla ona salât ve selâm eyle. Ayrıca onu lâyık olduğu şekilde mükâfaatlandır.18- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e hem hoşnûd olacağı hem de kendisini menûn edecek ama bizden de memnûn olacağı salâtla ona salât eyle. lâyık olduğu şekilde onu mükâfaatlandır.19- Allâhım ! nurlarının denizi, sırlarının mâdeni, tek ilâh oluşunu kullarına açıklayan, hükümranlığının altında bulunan herşeyin nâdidesi, tevhîd makâmının imâmı varlık âlemine güzellik katan süsü, her türlü rahmetinin hazînesi, dîninin yolu, tevhîdinle lezzet alan, varlık özünün insanı, her vâr olanın varlık sebebi, yaratılmışların özünün özü, senin aydınlığının nûruna yakın olan efendimiz Muhammed’e Yûce Zâtın vâr oldukça devâm edecek, ancak sen yeterli gördüğünde bu salât son bulacak, hem seni hemde onu memnûn edecek, ama bizden de râzı olmana vesîle olacak olan salâtla ona salât eyle. Ey âlemlerin Rabbi olan Allâhım.20- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e senin ilminde gizli olanlar sayısınca ve senin mülkün devâm ettikçe devâm edecek olan salâtlasalât eyle.21- Allâhım ! yarattıklarının sayısınca, bizzat senin rızân, arşının ağırlığı, kelimelerinin sayısı, yarattıklarının geçmişte seni zikrettikleri ve gelecek zamanda seni zikredecek olanların sayısınca, her sene, her ay, her Cuma, her gün, her gece, her saat, her koku almada, her nefeste, gözün her açılıp kapanmasında, her canlının gözünü hareket ettirmesinde, sonsuzluğun sonsuzluğuna dünyâ ve âhiretin de sonsuzluğuna kadar hem bunların kat kat fazlasıyla, öncesi olmayacak ve sonu gelmeyecek bir şekilde efendimiz İbrâhîm’in âl-i’ne salât ettiğin ve bereket ihsân ettiğin gibi efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salât eyle. Bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.22- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e ona olan muhabbetin kadar salât eyle.23- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e olan lutuf ve ihsânın kadar kendisine salât eyle.24- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e senin katındaki şânına lâyık ve kıymetine uygun olarak salât eyle.25- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e öyle salât eyleki o salâtla bizi bütün âfetlerden ve korkulardan kurtar, bütün isteklerimizi yerine getir. Bütün günahlardan bizi temizle. Bizi en yüksek derecelere yükselt. Hem bu dünyâda hem de ölümden sonra bizi bütün hayırlarda en son hedefe ulaştır.26- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e râzı olacağın salâtla salât eyle. O’nun ashâbından da tam anlamıyla râzı ol.27- Allâhım ! nûru yarattıklarının arasında önde, vâroluşu âlemlere rahmet olan efendimiz Muhammed’e, onun âl-i’ne ve ashâbına, yarattıkların arasında şu âna dek ne kadar gelip geçen varsa, onlardan sa’ıd ve şakî olanların sayısınca, bütün sayıları içine alan, sınırları kuştan, sonu olmayan, bitip tükenmeyen ve zâtınla ebediyyen devâm eden salâtla salât eyle. Aynı şekilde de tam mânâsıyla da selâm eyle.28- Allâhım ! kalbini celâl, gözünü cemâl sıfatınla doldurduğun, böylece destek ve yardım ikrâm ederek sevindirdiğin, Allâhım ! efendimiz Muhammed’e âl-i’ne ve ashâbına, salât eyle. tam mânâsıyla da onlara selâm eyle. Hamd sâdece Allâh’a âittir.29- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e, zeytin yaprakları ve bütün meyvelerin yaprakları sayısınca salât eyle.30- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e, olmuş ve olacakların sayısınca, gecenin kararttığı ve gündüzlerin aydınlattığı canlı-cansız varlıklar adedince salât eyle.31- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e, onun âl-i’ne, zevcelerine, zürriyetine ümmetinin sayısınca salât eyle.32- Allâhım ! efendimiz sallallâh-ü aleyh-i vesellem’e yapılan salavâtın bereketi hatrına, bizi dünyâ ve âhirette ona okuduğumuz salât sâyesinde kurtulanlardan, onun kevser havuzuna varıp içenlerden, ona itaat edip sünnetiyle amel edenlerden eyle. Ey âlemlerin Rabbi olan Allâhım. Onunla bizim aramıza kıyâmet günü perde koyma. Bizi, ana-babamızı ve bütün müslümanları bağışla. Hamd âlemlerin Rabbi olan Allâh’a mahsustur.(ikinci üçte birin başı)33- Allâhım ! tarafından ihsân edilen kolaylıkla peygamber olarak gönderilmiş, görevini hakkıyla yerine getiren, nebî ve rasullerin en fazîletlisi, en yücesi, yarattıklarının en üstünü, nebîler, rasuller, melekler ve velîlerle sana ulaşan ufukların kandili, efendimiz Muhammed’e ve âl-i’ne ardı ardına devâm eden, nurları kâinâtı aydınlatan salâtla salât eyle, selâm eyle.34- Allâhım ! Âyetinle medh edilen en fazîletli zât, şeriatin olan ipine sarılan dâvetçilerin en şereflisi nebî ve rasullerin sonuncusu olan efendimiz Muhammed’e, onun âl-i’ne dünyâ ve âhirette bizi umûmî fazlına ve râzı olacağın keremine vuslatına eriştirecek olan salâtla salât ve selâm eyle. Bereket ihsân eyle.35- Allâhım ! kulların arasında keremli olanların en keremlisi, irşâd yollarına çağıranların en şereflisi, bütün yerlerin ve beldelerin kandili olan efendimiz Muhammed’e, âl-i’ne bitip tükenmeyen dâimâ artan ve bizleride çeşit çeşit ikramlara ulaştıran salâtla salât ve selâm eyle. Bereket ihsân eyle.36- Allâhım ! makâmı yüce, kendisine ta’zîm ve hürmet vâcib olan efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, ebediyyen kesilmeyen hattâ sayılarla bile sayılamayan salâtla salât ve selâm eyle. Bereket ihsân eyle.37- Allâhım ! bütün âlemlerde efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne salât ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’e ve âl-i’ne de salât eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. Allâhım ! kendisini hatırlayanların her yâd edişinde, ismini zikretmekten gâfil olanların her gaflete düşmesinde, efendimiz Muhammed’e ve âl-i’ne salât eyle.38- Allâhım ! efendimiz İbrâhîm ve onun âl-i’ne salât, merhamet ve bereket ihsân ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’e ve âl-i’ne, salât eyle, merhamet eyle, bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.39- Allâhım ! maddeten mânen temiz ve temizlenmiş olan, ümmî nebî efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle. selâm eyle.40- Allâhım ! kendisiyle peygamberliği sona erdirdiğin, kevser havuzu ve şefaat etme hakkı vermekle kendisine yardım edip kuvvetlendirdiğin zâta selâm eyle.41- Allâhım ! Hüküm ve hikmet peygamberi, en parlak kandil, en büyük ahlâkla donatılmış mi’râc sâhibi son peygamber, efendimiz Muhammed’e ve âl-i’ne, ashâbına ve sapasağlam yolunda yürüyen tâbiîlerine de salât eyle.42- Allâhım ! karanlığı şiddetli ve korkulu gecelerde kendileriyle yol bulunan, aynı zamanda karanlığın kandilleri gibi olan İslâm yıldızlarının yollarını efendimizle azametli kıl. efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e, âl-i’ne ve ashâbına ve sapasağlam yolunda yürüyen tâbiîlerine denizde dalgalar coştukça, uzak yollardan gelen hacılar Kâbe’yi tavâf ettikçe ardı arkası kesilmeyen salâtla salât eyle.43- Salavâtı şerîfelerin ve selâmın en fazîletlisi, Allâh’ın yüce rasûlü, kulları arasında seçilmiş olan ve âhirette yaratılmışların şefaatçisi, Makâm-ı Mahmûd ve Havz-ı Kevser’in sâhibi, risâlet ve umûmî tebliğin yükünü taşıyan, en büyük ıslâh konusu, din ve dünyâ işlerinde gayret gösterme şerefiyle şereflenen, efendimiz Muhammed’in üzerine olsun.44- Allâh-u Teâlâ ona, âl-i’ne gece-gündüzler boyu devâm eden salâtla salât eylesin.45- Efendimiz Muhammed sallallâh-u aleyh-i vesellem, kendisinden önce yaratılanların ve kendisinden sonra yaratılacak olanların efendisi ve en fazîletlisidir.45- Salavât okuyanların en fazîletli salavâtı, selâm verenlerin verdiği selâmın en iyisi, zikredenlerin en güzel zikri, Allâh’ın salâtlarının en fazîletlisi, en güzeli, en mükemmeli, en bol olanı, en eksiksiz ve noksansız olanı, en açık olanı, en yüce olanı, en temiz olanı, en pâk olanı, en bereketlisi, en iyisi, en çok artıp çoğalanı, en yeterlisi, en parlak olanı, en ulvî olanı, en çok olanı, en toplu birikmiş olanı, en umûmî olanı, en devamlısı, en kalıcısı, en azîz olanı, en üstün olanı, en ulusu, en fazîletlisi, en güzeli, en değerlisi, en keremlisi, en mükemmeli, en tamâm olanı, en azâmetli olanı, Allâh’ın yarattıkları arasında en fazîletlisi ve yarattıklarının biriciği olan, efendimiz Muhammed’in üzerine olsun. Bütün bu salâtlar Allâh’ın yarattıklarının en fazîletlisi, en güzeli, en iyisi, en cömerdi, en mükemmeli, en tamâm olanı, Allâh katında en değerlisi, Allâh’ın rasûlü, nebîsi, habîbi, Allâh’ın seçip çıkarttığı ve Allâh’a devamlı münâcaatta bulunan rasûlü, Allâh’ın has dostu, isyandan uzak olan dostu, Allâh’ın emirlerini güvenle yerine getiren emîni, Allâh’ın kulları arasından seçtiği, yarattıkları arasından özenle çıkardığı, nebîleri arasından hâlis ve en seçkin olan kulu, efendimiz Muhammed’in üzerine olsun. Bütün bu salâtlar kulların kurtulabileceği Allâh’ın en sağlam bağı, Allâh’ın en mâsum kulu, Allâh’ın kullarına nîmeti, rahmet anahtarı, rasuller arasında seçilmiş olanı, Allâh’ın kulları arasında en güzîde olanı, istediğ ve istemediği her husûsta dileklerine ulaşanı, kendisine bağışlanan nîmetlerde ihlâs sâhibi, en yüce peygamber, en doğru sözlü, şefaat ettiğini kurtaran, şefaat etme hakkı verilenlerin en fazîletlisi, kendisine bırakılan emânetlerde emîn, tebliğ ettiği hususlarda doğru sözlü, rabbinin emrini açıklayan, verilen en ağır vazîfeyi yüklenen, Allâh’a ulaşmakta rasullerin Allâh’a en yakın olanı, kıyâmet günü makâm ve fazîlet itibâriyle peygamberlerin en yücesi, nebîler arasında en kerem sâhibi olan efendimiz Muhammed’in üzerine olsun. Yine bütün bu salâtlar Allâh katında en temiz, Allâh’a peygamberlerin en sevimli olanı, derece itibâriyle Allâh katında peygamberlerin en yakın olanı, en çok ecir ve sevâb alanı, kullarının en keremlisi, Allâh katında peygamberlerin en çok rızâya nâil olanı, derece ve makam itibâriyle insanların en yücesi, mekân itibâriyle onların en büyüğü, güzellik ve fazîlet bakımından insanların en mükemmeli, derece yönüyle nebîlerin en fazîletlisi, getirdiği kânunlar itibâriyle peygamberlerin en mükemmeli, soy itibâriyle nebîlerin en şereflisi, konuşması ve kendisine hitâb etmesi yönüyle peygamberler arasında tebliğini en iyi açıklayanı, doğum, hicret, soy ve ashâb yönüyle peygamberlerin en fazîletlisi, neseb itibâriyle insanların en üstün olanı, kabîle bakımından insanların enşerefli olanı, bütün insan ve peygamberlerin bizzay en hayırlı olanı, kalbi vesveselerden arındırılıp nur ve hikmet doldurulmak sûretiyle en temiz olanı, insanların ve peygamberlerin en doğru sözlüsü, ameli en temiz olanları olan efendimiz Muhammed’in üzerine olsun. Bütün bu salâtlar asâlet itibâriyle insanların en sâbit olanı, ahde vefâ yönüyle peygamberlerin en ileri olanı, şeref itibâriyle en oturaklısı, tabiatı en mükerrem olanı, yaratılışı en güzel, zürriyeti en temizleri, dinleyip itaat etme noktasında ilâhî emirlere en çok itaat edeni, makâmı en yûce olanı, ifâde yönüyle peygamberlerin en tatlı konuşanı, selâmı en bol vereni, değer itibâriyle onların en takdire lâyık olanı, üstün sıfatlarla insanların en çok övüleni, en güzel ahlâka sâhib olmakla en çok beğenileni, Mukarrebûn makâmındaki Allâh’a en yakın olan melekler arasında peygamberler içinde en çok zikredileni, ahde vefâ da insanların en ileride olanı, vaâd etmekte en sadâkatli olanı, insanların en çok şükredeni, yaptığı iş yönüyle en üstün olanı, sabrı en güzel olanı, hayır itibâriyle insanların en güzel olanı, kolaylığa en yakın olan, efendimiz Muhammed’in üzerine olsun. Ve tüm bu salâtlar mekân itibâriyle insanların ulaşamayacağı kadar en uzak olanı, şânı en yüce, delîli en sağlam, kıyâmet günü mîzanda insanlar arasında hayrı en ağır gelip de en tercih edileni, îmân yönüyle insanların ilki, muhâtablarına merâmını anlatmakta konuştuğunu en açık dile getireni, lisânı en fasîh olanı, delîl ve hüccet bakımından hükmünü dinletmekte insanların en üstünü, efendimiz Muhammed’in üzerine olsun.

çarşamba günü okunan delailü l hayratdelailü l hayrat nedir?delailü l hayrat okumanın fazileti
Yorumlar (0)
Yorum Ekle