Selamünaleyküm Hocam. Benim 14 yaşında bir kızım ve 16 yaşında bir oğlum var. Onlara babamın bana öğrettiği yaşta namazı öğrettik. Oğlumuza ilkokul çağında okulun yanındaki parkta, namaz kıldırmak için eşim su ve seccade ile hergün okula gitti-geldi. Onun gayreti ve Rabbimizin hidayet ve rahmeti sayesinde namazlarını devam ettiriyorlar, kızımız dinimize uygun giyiniyor. Ancak sorun bundan sonra başlıyor, çocuklarıma bundan başka bir şey öğretemiyorum. Ben anlatsam kalplerine işletemiyorum bir sohbete götürmek istediğim zaman derin bir inatla karşılaşıyorum. Evden televizyon belasını def edemiyorum. Ben bir odada Kur’an’la meşgul olurken, hadis okurken, kendilerinden mesul olduğum evlatlarım televizyon seyrediyorlar.Şimdi bana daha fazla geç kalmadan izleyebilecek bir yol çizmek mümkün olursa minnettar olurum.
Selamünaleyküm. Kardeşim, bu anlattıklarında garip bir durum göremedim. Bütün anne-babaların neredeyse ortak derdidir bu. Sakın yılmayın, kenara çekilmeyin. Kıldıkları namazı da kesin kalıcı zannetmeyin. Henüz mücadelenin yarısına bile gelmediniz. Sabırlı olacaksınız her gün bir kelimeye bile razı olacaksınız. Eşinizle asla tartışmayın bu hususta yani ikiye bölünmeyin. Bir kelime bir kelime de olsa devam edin. Şu düşünceleriniz yakında kaybedeceğiniz hissi veriyor. Sakın ha, şeytanı sevindirmeyin. Çocuklarınıza bıktırıcı tavırlar yapmayın. İsteklerinize bir zaman ara verin, kulakları sizin sözlerinize soğusun, ardından devam edin. Sabırlı olun, sabırlı olun ve çok sabredin. En az on asır kadar sabretmeye hazır olun. İstişareler edin, çevrenizi geniş tutun. Çok dua edin.