Selamünaleyküm hocam. Ben Hollanda’da oturuyorum, hukuk bölümü okudum ve şu anda devlette çalışıyorum. Hollandalıların bir alışkanlığı var, sürekli birbirlerini görünce el veriyorlar, selamlaşma şekli gibi. Misal, duruşmalar oluyor, avukatlar gelip el veriyor. Bunlar onu ‘merhaba’ demek gibi doğal görüyor, el vermede de bir müslüman gibi kadına dokunma gibi düşünmediklerini düşünüyorum. Erkek erkektir, yöre kültür fark etmeden..Ben el vermeyi reddetmede çok zorlanıyorum. Kapalı bir bayan olduğum için namazımla vs. zaten çok ilgi çektiğimi düşünüyorum. Şimdi el vermesem herkes işyerimde benimle alakalı konuşacak diye endişeleniyorum. Ben büyük bir günah mı işliyorum, nasıl bunu güzel bir dille ifade edip kendimi bundan uzak tutabilirim?Bir de hocam kendi odam var çalıştığım yerde, fakat haftanın üç günü bir yaşlı bey odamda benimle birlikte çalışıyor (yaşı 60 civarı). Odamın kapısını hep açık tutuyorum fakat yine de bakışma olabilir, Bir de imanı olmadığı için bazen çok gereksiz konuşuyor, ne yapabilirim? Bekarım, yeni okulumu bitirdim ve bana bu kadar tolere edecek başka (namaz ve tesettür konusunda) işyeri de bulabileceğimi düşünmüyorum. İnşallah evlenince çalışmayı düşünmüyorum veya avukatlığımı alınca evimin yanına büro açmayı istiyorum. Bu durumda ne yapmamı tavsiye edersiniz? Çalışmasam devlet bana bilerek işsiz olmayı tercih ettin diye maaş bağlamaz ve bu durumda zaruri ihtiyaçlarımı ödeyemem. Ailem de bu konuda bana da destek olamaz çünkü annem dulluk maaşı alıyor, babam ise Türkiye’ye kesin dönüş yapacak.
Aleykümselam. Kızım, bu sorunuzu şu şekilde size yönelteyim mi ben? Bir hukukçu olarak sen bana cevap ver bu durumda:
Ben yasal sorumluluklarımdan nasıl kurtulabilirim, vergi vermek hoşuma gitmiyor ya da lüksümü azaltıyor, ne yapmalıyım?
Senin sorun bunun gibi bir şey. Elbette cennet ucuz değil, iman kolay değil; imtihan bu. Bin bir meşakkat ile yol alacağız. Sakın tavize yanaşma. Çileye talip ol ama zillete talip olma. Aç kal ama günahkâr kalma. Bir de şunu unutma ki; mü’min imanına ve değerlerine sahip çıktıkça Allah da ona daha çok yardım eder. Kaçtıkça da yalnızlık hisseder. Şeytan köpek gibidir, sen ondan korktukça sana daha çok saldırır. Üzerine yürüdükçe de kuyruk sallar. Sana dualar ederiz.