Selamünaleyküm Hocam; Kalbimin tam olarak mutmain olması için sorumu biraz detaylı aktaracağım size ama bunun öncesinde tüm içtenliğimle söylüyorum ki Allah sizden razı olsun. Sanıyorum 7-8 aydır sohbetlerinizi takip ediyorum ve şimdiye kadar özelikle fetva verme konusunda (Ya da verilen fetvayı iletme konusunda) hiçbir kimsenin vermediği kadar güven verdiniz bana. Zor olsun ama eğilip bükülmeden, yanlış olmasın. Hocam içinde bulunduğum ruh hali sebebiyle sizi de bir büyüğüm olarak görerek konuyu uzatıyorum farkındayım ama güvendiğim bir büyüğüme iç döküş olarak algılayıp mazur görün ve hakkınızı helal edin, sizi çok seviyorum. Eşimle olan evliliğimiz 1 yılı aşıyor, aynı okulda çalışıyoruz o idareci ben öğretmen olarak, severek evlendik ancak ilk günden beri de tartışmalarımız eksik olmuyor. Hatanın çoğunun da ben de olduğunu kabul ediyorum. Affediciliğimde ve itaat etme konusunda sıkıntılarım var, zaman zaman asi oluyorum eşime ve anlaşılmadığımı düşünerek çok üzülüyorum çok ağlıyorum. Kısacası Allah’ın isteklerine öncelik verip nefsimi yenerek eşime o yönde davranamıyorum. Bu da beni ayrıca üzüyor. Tartışmalarımız çok ufak şeylerden çıkıp sonra olaylar silsilesine dönüyor ve gözümüzde dağ oluyor. Bilemiyorum belki de halen küçük ama şeytan öyle gösteriyor.Bundan 3-4 ay önce size acaba 1 talak da olsa gitmiş midir diye soru yöneltmiştim siz de bu durumda boşanma yok demiştiniz. (Evden gidersen bir daha gelme dedi ben de gittim) Şimdi yeni yaşadığımız olayı sormak istiyorum sabrınıza sığınarak; Eşim dışarıda iftarını sahurunu yapıp sabah namazını da kılıp öyle geldi. Bana bu kadar gecikeceğini söylememişti, ben sahuru hazırlayıp onu beklemiştim dolayısıyla kızdım tartıştık ve yarın boşanma dilekçesi hazırlayıp verelim mahkemeye dedim, o benim ısrarlarımla kabul etti tamam dedi. Ertesi gün Cuma namazından gelince bana sordu hala istiyor musun diye ben de gerçekte boşanmayı istemediğim halde inat ettim evet istiyorum dedim. Dilekçe hazırladık adliyeye gittik orada ben imzayı attım, o imzayı atmadan önce bir kere daha sordu emin misin diye ben sükût ettim o da imzaladı ikimizin de gözleri doldu odaya girip kâğıtları vermek zor geldiği için oyalandım 2-3 dakika o sırada da kapı kapandı mesai bitti. (1. Sorum: Kâğıda imza atması ya da benimle mahkemeye gelmesi, dilekçe hazırlaması boşanmayı kabul etme mahiyetinde olup talakı düşürmüş müdür?) Sonra biz barıştık 3-4 gün iyiydik, yine bir gece kavga ettik, yine sınırlar zorlandı ben ona defol git tarzında bir şey dedim o da bana ‘’Sen de benim hayatımdan defol git’’ dedi. Sonra abdest almaya gitti yanına gidip ne dedin sen dedim Cümleyi tekrar edip böyle dedim dedi. Ben hala durmam gereken yeri bilmeyip namazdan sonra bir daha sordum cümlenin ne anlama geldiğinin farkında mısın diye o da evet farkındayım dedi. Ben de bu boşama anlamı taşıyor deyip üzüntümü şaşkınlığımı dile getirdim, o da sen söylettin bana bunu zorlamasaydın gittiyse bir talak gitti dedi, ben gerçekten o an onu(boşamayı) düşünerek mi söyledin dedim o da evet dedi. Sonra ertesi gün onu kaybetmeye bu kadar yaklaşmanın korkusuyla barışmaya çalıştım yumuşadı biraz sonra da şu cümleleri kurdu; ’’Sana ’Sen de benim hayatımdan defol git’ derken o an boşamayı düşünmedim yani sinirle çık hayatımdan gözüme görünme tarzında bir şeydi ama sonradan gelip sorup ısrar edip sen ne dediğinin farkında mısın dediğinde ki niyetim neydi bilmiyorum.’’ dedi. (2.Sorum; Bu son olayda yine 1 talak gitmiş midir? İlk başta o niyetle söylememiş olsa bile sonradan “Bir talak gitti evet o niyetle söyledim sen söylettin burama kadar geldi artık” dedi). Bu arada hükmü değiştirmez sanırım ama bu olay olduğunda ben adetliydim. Hocam sizin vereceğiniz cevabı çok önemsiyorum ancak aklıma takılan bir şey daha var, 3 talakı birden söylemek tek talak eder görüşü günümüz müftülüklerinde fetva olarak kullanılıyor demiştiniz. Bu sanıyorum ki çok az sayıdaki alimin görüşü. Buna göre hareket etmek zoraki bir fetva olmuyor mu gerçekten geçerliliği var mı ve kişi gönül rahatlığıyla böyle bir durumda Allah katında nikâhlı olduğuna inanarak yoluna devam edebilir mi? Çok ama çok uzattım ancak sizinle dertleşiyor gibi yazmak bile iyi geldi tekrar hakkınızı helal edin.
elamünaleyküm. Anlattıklarınıza bakarak şunları söyleyebilirim:
– Mahkemeye gidiş olayı talakın birini kaldırmış olabilir. Büyük ihtimalle de kaldırmıştır.
– Diğer durumda ise bir sıkıntı görülmüyor.
– Siz, bu mantıkla yaşadıkça o evlilik devam etmez. Çocuk desem çocuk değilsiniz. Cahil desem bilmişliğiniz var. Kasıt desem akıllı duruyorsunuz. Her hâlde siz, nikâh nedir onu bilmiyorsunuz.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.